32,1887$% 0.02
34,9769€% -0.07
40,9599£% 0.03
2.506,35%-0,15
4.059,00%-0,19
2238312฿%-0.35803
Kale Gündem – Selam sana… Al kana bulanmış ve gözyaşı sulanmış, izanlarımızın muhakemesinde buluşmuş, toprağının her bir metresi şehitlerin kemikleriyle süslenmiş olan: Anadolu!
Selam size… Binbir çile ve zahmetlerle yoğrulmuş, al kana bulanmış ve gözyaşı ile sulanmış Müslüman ümmeti ve beldeleri.
Selam sana… Toprağının her bir metresi Anadolu’nun kapısını aralayan, Alparslan ordusunun zaferinden günümüze şehitlerin kemikleri ile zenginleşmiş; binlerce tarihin mirasçılığını üstlenerek çağlar üstü çağlara ümran kaynağı olmuş; İslam Medeniyetinin arzı saran özellik ve adalet yurdunun güzelliği olan: Türkiye!
Selam size… Binbir çile ve zahmetlerle yüzleşerek hakkın rızası ve halkın hizmetçisi olan; alimlerin, fadılların ve nurlu yıldızların yurdu… Ecdadımızın hicret konağı… Eyvanların istikamet bucağı olan topraklar!
Selam sana… Doğası, tarihi ve kültürel bereketi ile yüzlerce yıl boyunca tarihin anılarında önemli bir yer edinen kayısı diyarı: Malatya!
Her vilayetin kendi tarih derinliği ve birikimi vardır. İnsanlığın tarihi büyük ölçüde kentlerin ve kentsel yaşamın tarihi ile şekil bulmuştur. Yeryüzünde şehirlerin, her biri zaman içerisinde birer kimliğe sahip olmuş, bugün de oluşturduğu o kimliklerle anılmakta ve o kimlikle yaşamaktadırlar.
Dünyanın belli başlı hangi şehrine bakılsa, kendine özgü belli bir kimliği vardır. Uzun bir geçmişi olan tarihi kentlerin de tarih boyunca farklı dönemlerde sahip olduğu önceki-sonraki veya eski-yeni kimliklerin üst üste birikmesiyle oluşmuş özel bir kimliği bulunduğunu ve bu kimliğin büyük ölçüde öncekileri ve önceki dönemleri de temsil ettiğini görmekteyiz.
Her kentin kendine özgü yönleri ya da ayırıcı vasıfları ona belirli bir kimlik kazandırır. Her kentte mimari yapılar, kurumlar, yollar, kanalizasyon ve planlama gibi temel unsurlar vardır. Fakat gerek fiziki çevrenin gerekse bu unsurların örgütlenmesi ve yapılanması her yerde aynı değildir.
Kentin kimliği, uzun bir zaman dilimi içinde oluşur ve şekillenir. Kentin coğrafi mahiyeti, kültür seviyesi, mimarisi, gelenekleri ve hayat tarzı kenti biçimlendirir. Bir kentin kimliği, bir bakıma o kentin ruhu demektir. Bu ruhun oluştuğu, kültürel yolun kesiştiği ve tarihsel yaşamın buluştuğu yerler arasında, çeşitli uygarlıkları bağrında misafir eden Malatya da bulunur…
Bir medeniyetin özü, özetidir şehirler. Bir şehir; mahalle cümlelerinden, sokak kelimelerinden, ev ve bina harflerinden oluşur. Geçmişe ayna tutan tarihi miras, çağlar boyunca şehrin bağrına mührünü vurur. Şehrin yükselen sesleri, geçmişten gelen nefesi, duvarlarda yankılanır durur.
Geçmişte şehirlerin bir kısmı dini bir kurum ya da bir kalenin yakınında, bir kısmı da tamamen siyasal endişeler sonucunda kurulmuşsa da şehirlerin konumunu belirleyen birincil neden ulaşım olmuştur. Ulaşımdaki bir değişim, malların bir nakliyeciden başka bir nakliyeciye aktarımının ötesinde başka bir şey ifade etmese bile, birçok donanım ve hizmeti beraberinde getirir.
Bundan dolayı şehir oluşumlarının belirlediği yerler, nehirlerin ağız kısımları ya da kilit noktaları, ovalarla tepelerin buluşma noktaları ve buna benzer bölgelerdir. Şehirler sosyal hayatın her yönünü kapsayan çeşitli faaliyetlerin görüldüğü, ekonomik ve kültürel birikimin yoğunlaştığı önemli yerleşim birimleri olup fiziksel ve sosyal çevre ile toplumsal hayatın merkezini teşkil eder.
Tarih aynasına bakıldığında yüzyılların şekillendirdiği, göz ve el sürülmüş, sanat derinliği ve kültür zenginliği barındıran medeniyetin eşiği, tarih yapan, tarih kuran şehirlerden biri de Malatya’dır. Tarihin altın sayfalarından koparak ve yarınların ötesine uzanarak yansımaktadır.
Kültürel birikimin yoğunlaştığı, doğal zenginliğin yoğrulduğu şehirler sultanı. Yüzyıllar boyunca birçok medeniyetin gelişimine tanıklık eden ve anılarını zamanın ruhuna taşıyan tarih yüzlü şehir… Zamanlarının tarih, sanat ve deneyiminin sessiz tanıkları olan yapılarla yüklü şehir: Malatya…
Bu da memleketimi dile getirdiğim şiir demetinden mısralar:
Ufukların ışık duvarında, zamanların sükûtuna uyan,
mihenk taşı.
Toprağın ılık durağında, mesafelerin yoluna ulaşan,
renk başı.
Taşların kırık dudağında, yarınların yokuşuna uzanan,
izi…
Tarihin ritmine kayıt düşen anı naaşı!
Güzel yürekli er-erkan nakışı!
Soylu rumuzlara işaret levhası.
Çağların alnında parlayan aşiret sevdası.
Bağların yanında yatan:
dağların yanağına batan,
iz yaşı!
At koşusunda
Ata dokusunda
Ataerkil kokusunda
Ayak kuruluğunda
İz olan, iz duran,
İzollu…
Bilek terinde yorulan
Beyin zerinde yoğrulan
Kalbin yerinde yoğunlaşan
Kafa direğinde kurulan
Değişimin ilim atlasına münevver ilinde
Gelişimin arayışına mücevher gayretinde
İstikametlerin iz adresine
İz kervanı…
Yeşil kaşın göz tasvirinde
Altın tanın öz tanımında
Hayatın insanlığa boy aynasında
İz kuran
İz vuran
Geniş yakamozu ile
gündüzün süruruna düşen.
Yüksek kromozomu ile
günümüzün ruhuna doğan.
Çağlayanların seline,
duyguların yeline
dokunan
Sureti tutan, sözleri yutan
İzdir.
Anadolu’ya yayılan hilal çizgili obasında
Kanlı yaklaşımlara sinesini imanla açan
Anadolu’ya yazılan kalp odasında
Şanlı yakarışlara bileğini izanla açan
İz oldu
İzollu…
Özkan Karaca
Bundan sonra “Kale Gündem” gazetesinde ve kalegundem.com web sitesinde, Malatya-Kaleli araştırmacı-yazar olarak; tarih, sanat, kültür ve edebiyat konulu yazılarımla sizlerle birlikte olacağım…
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.