Özkan Karaca, Kale Gündem - Haberler - Son Dakika Haberleri - Malatya Kale İlçesi sitesinin yazarı
DOLAR

32,2052$% 0.14

EURO

35,0461% 0.08

STERLİN

41,0702£% 0.16

GRAM ALTIN

2.507,99%0,21

ÇEYREK ALTIN

4.056,00%0,05

BİTCOİN

2262078฿%0.78388

İmsak Vakti a 03:23
Malatya AZ BULUTLU 22°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Özkan Karaca

Özkan Karaca

30 Nisan 2024 Salı

    Bir Zamanlar Aşiret Mektebi ve İzollu – 2

    Bir Zamanlar Aşiret Mektebi ve İzollu – 2
    11

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Kale Gündem – Onlarca medeniyetin birikimini ve insanlığın izlerini bağrında taşımış olan ülkemiz; arşivlerden ve yarınların arkasından seslenmektedir. Tarihin rüzgârından esinti olarak zamanımızın ruhuna yaslanan anılarından biri de “Aşiret Mektebi”dir. Aşiret Mektebi konusunun ikincisi; sayfaların göz burcunda, hecelerin söz kulvarında karşınızda. Buyurun tarihin kapısını beraber aralayalım…

    1896 senesi eylül ayı sonlarında ve ekim ortalarında İbrahim Paşa’nın İstanbul’a gittiği ve bu sıralarda hem Müşir Zeki hem de Erkan-ı Harbiye Müşiri Şakir paşalar tarafından Milli Aşireti’ne mensup İzollu, Terkan ve Çuvan aşiretlerinden Hamidiye alaylarına katılmak üzere iki aşiret alayı daha kurulması konusu olumlu karşılanmıştır. 

    Hamidiye süvari alayları teşkil edilmeye başlanınca; Cibranlı, Zilan, Celâlî, Şemskî, İzollu gibi aşiretler de kendi çocuklarının Aşiret Mektebi’ne alınması için müracaatta bulunmuşlardır. Arnavut aşiretleri de aynı şekilde istekte bulununca Arap aşiret çocuklarının dışında da öğrenci kabulü yoluna gidilmiş, böylece Aşiret Mektebi bütün aşiretlere hitap eder duruma getirilmiştir. Doğu Anadolu aşiretlerinden; Cibranlı’dan üç, Haydaranlı’dan bir, Şimşiki’den iki, Karapapak’tan iki ve İzollu’dan bir öğrenci alınmaya başlanmıştır.

    Aşiret Mektebi’ne talepler sadece aşiret ve reisler tarafından olmamıştır. Kasaba ve köylerde yaşayan insanlar da çocuklarının mektebe kabul edilmesi için talepte bulunmuşlardır. Ancak gönderilen tezkirede Aşiret Mektebi sadece aşiret çocuklarına mahsus olduğundan kasaba ve köylerde bulunan çocukların mektebe gönderilmemesi özellikle vurgulanmıştır. Böylece mektebin asıl özelliği korunmuş ve mektebe aşiret ve reis çocukları dışında hiçbir kesimden öğrenci alınmamıştır.

    Özkan - Karaca - Kalegundem com

    Aşiret Mektebi’nden mezun olan çocuklar, Harbiye ve Mülkiye mekteplerine gönderildiler. Bu mektepte yetişen aşiret çocukları, aşiret reisi olduklarında içinde yetiştikleri halkın, Osmanlı Devleti’ne sadakatini temin ettiler. 

    Aşiret Mektebi, yatılıydı ve öğrencilerin bütün masrafları devletçe karşılandığı gibi, ayrıca her öğrenciye aylık veriliyordu. Aşiret Mektebine ilk yıllarda elli çocuk alındı ve beşinci yılın sonunda okulun mevcudu 250 kişiye çıkarıldı. Sınıf mevcudu kırk talebe olacak şekilde sınırlandırıldı.

    Aşiret Mektebi’nin nizamnamesi ve iki yıllık ders programı 8 Temmuz 1892’de, bir tezkere ile Sadrazam Cevad Paşa tarafından Sultan Abdülhamit’e sunuldu. Bu nizamnameye göre Aşiret Mektebi’nin özellikleri şöyleydi: Beş yıllık devlet parasız-yatılı okuludur, okula 12-16 yaşlarında zihnen ve bedenen sağlam aşiret çocukları alınacaktır. 

    İlk iki yıl okutulacak dersler ise şunlardı; Osmanlı’nın büyüklüğünü, yüceliğini ve şanını öğrenmeye yönelik bir ders, Osmanlı dil bilgisi ve imlası, Arapça dil bilgisi, Arapça cümle çözümleme, dini esaslar ve ibadet yöntemleri, Türkçe ve Arapça kitabet, coğrafya, umumi tarih, Osmanlı tarihi, İslam tarihi, İslam hukuku, lüzumu kadar tıp, ziraat ve veterinerlik bilgileri şeklindeydi.

    Bu dersler uygulama safhasında zaman zaman değişikliğe uğramıştır. Öncelikle gelecek öğrencilerin seviyesi bilinmediğinden ilk üç yılın dersleri duruma göre belirlenmek üzere sabitlenmemişti. Aşiret Mektebi’nin idaresi Maarif Nezaretinin sorumluğundaydı. 7 Şubat 1895 tarihinde Arap ve Kürt talebeler arasında sert ve çetin bir kavga çıkmıştı. Yaşanan bu olay çok boyutlu olmasa da yönetimi rahatsız ettiğinden ki ertesi gün idarenin değiştirilmesine karar verildi. Buna göre mektebin ilk sorumluluğu yine Maarif Nezaretinde iken, iç idaresi ve güvenliği Mekteb-i Askeriye Nezaretine bırakılmıştır. 

    Aşiret Mektebi, ilk yılında faaliyetini Beşiktaş Akaretler’de birkaç odada sürdürür, ikinci yıldan itibaren ise Kabataş’ta bulunan Esma Sultan Yalısı’na taşınır. Bundan sonra kapanışına kadar mektep burada eğitimini sürdürür. Yalıdan, Aşiret Mektebine dönüştürülen bina daha sonra bakımsızlıktan yıkılmıştır. Bu mektebin yerinde ve tarife en uygun yer olarak görülen, bu günkü Kabataş Ticaret Meslek Lisesi olmalıdır. 

    Aşiret Mektebinde üç türlü ödül sistemi bulunuyordu. Bunlar; aferin, tahsinname ve mükâfat idi. Mektep öğrencileri, mezun olduktan sonra bir kısmı Harbiye Mektebine, diğer bir kısmı da Mülkiye Mektebine gönderilerek buralarda açılan özel sınıflarda eğitimlerini sürdürmüşlerdir. 

    Aşiret Mektebinde okuyan talebeler memleketlerine tatil için gitmeden önce 2. Abdülhamid tarafından kabul edilmiş, burada öğrencilere gösterişli kıyafetler giydirilmiş. Çavuş ya da onbaşı rütbeleri verilmiş talebeler, memleketlerinde resmi merasimlerle karşılanarak aileleriyle birlikte gururları okşanmıştır. Aşiret Mektebine devam eden talebeler, ayrıca Ramazan aylarında iki defa saraya iftara çağrılmış, iftardan sonra balkona çıkan sultan ile konuşma fırsatı yakalamış, her biri birer altın lira ihsan almıştır. Aynı şekilde, bayram törenleriyle Sürre Alaylarına da katılan talebeler, yeni elbiseler giyerek sultanı selamlamışlar.

    Aşiret Mektebi aydın taşıyıcısı olarak Arap, Arnavut ve Kürt aşiret mensuplarının yetiştiği ocaklara dönüşecektir. İlk başlarda gösterilen amaç aşiretlerin bulunduğu her yere bir Aşiret Mektebi açmaktı. İstanbul’da açılan mektep, bundan sonra açılacaklara örnek teşkil etmesi için Osmanlı Devleti’nin başkentinde kurulmuştur. Ancak aradan uzun zaman geçmesine rağmen İstanbul dışında herhangi bir yere Aşiret Mektebi açılmamıştır. Mektep tek başına, Osmanlı Devleti bünyesindeki tüm aşiretlerin; iskân ve devlete ve hilafete bağlılıkları ve inançlarını artırması gibi büyük çaplı amaçları gerçekleştirememiştir. 

    Bu halde Aşiret mektebi iki şekilde değerlendirilmelidir: Birincisi kendi içerisinde, ikincisi pratik sonucundan bağımsız salt bir yöntem olarak. Böyle ele aldığımızda ilk bakılacak şey Aşiret Mektebinin açık kaldığı dönem boyunca verdiği mezunları üzerindeki etkisi bize önemli bir veri sunacaktır. 

    Aşiret Mektebi, kısa dönemde verdiği kısıtlı sayıda mezunla muhakkak ki koca bir imparatorluğun kaderini etkilememiştir. Büyük paralar harcanarak açılan mektep, düşünülenleri yerine getiremeyince açılışından on beş yıl sonra, 1907’de bir daha tarih sahnesine doğmamak üzere kapatılmıştır.

    Hece karıncalarının mürekkep damlası akan belgelere yüreğimizi eğerek geçmişin penceresinden uzaklığa dalarız. Harç dökülen duvarlar, borç bırakılan hicranlar, not düşülen sayfalar silinmediği sürüce yarınların ötesine iz vurur, İzollu aşiretinin tarih sayfasında bir esinti gibi geçip giden ve yaşanan hatıraları. Aşiret Mektebi dönemi tarihin toprağında kapansa da üst üste yığılı arşivlerle bizlere seslenmeyi sürdürmektedir.

    Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.