Kırmızı kar yağar mı?

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Kale Gündem – 14 Mayıs ve 28 Mayıs Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra aklınızda neler kaldı diye sorsam herhalde çoğumuz; Arap saçına dönen siyasi ilişkilerden, sadece seçim dönemleri görmeye alışkın olduğumuz ve etrafına sürekli gülücük saçan adaylardan, yapılması planlanan vaatlerden, verilen sözlerden, enkaz yığınları arasında kendini göstermeye çalışan siyasi partilerin reklam panolarından (Malatya için) ve daha birçok şeyden söz ederiz.

Kendime aynı soruyu sorduğumda siyasi partilerin sloganlarının yer aldığı şöyle bir cümle kaldı geride. (AK Parti) “Türkiye Yüzyılı” için  (İYİ Parti) “Tarih Yazacağız” dedik,  (CHP) “Söz verdik” ve seçtik. Çünkü  (MHP) “Aday belli, karar net” ti.

Seçim dönemini baz aldığımda hafızamda kalan, gerek görsel gerekse de işitsel olarak duyduğum ve gördüğüm bu diyebilirim. Biranda ilkokul günlerime gittim bu cümleyi yazarken. Türkçe dersinde anlamını yeni öğrendiğimiz kelimeyi cümle içinde kullandığımız günlere.

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde de siyasi partilerin kullanmış oldukları sloganları bir arada kullanmak çok zor değilmiş aslında. Yani bu sloganlarla kurallı ve anlamlı olacak şekilde çok güzel cümleler kurabilirsiniz. Ama sloganlarda yakalamış olduğumuz bu bütünlük ve ahengi maalesef siyasi partilerin birbirine karşı olan yaklaşımlarında göremedik. Ne seçim öncesi ne de seçim sonrası. Kısacası bu uyumu yakalamak kırmızı karın yağması kadar zor diyebiliriz.

Genel olarak tüm işlerimizi seçim sonrasına endeksledik. Seçim sonrası ilerleyen günlerde sanki seçim biter bitmez iyi kalpli perinin sihirli bir değneği ile ertesi güne,  ülke adına tüm problemlerin çözüleceği hissine kapıldık. Ekonominin en üst refah düzeyine ulaştığı, beyin göçünün engellendiği göçmen sorunun çözüldüğü,  eğitim alanında performansın yükseldiği günler hayal ettik.  afetler ile mücadele konusunda devlet politikaları ve bilinç düzeyinin arttırıldığı bir güne “Bismillah” diyerek başlayacağımız günleri  

Aslında seçim sonrası ilk sabah uyandığımızda,  aynı sorunları sürekli dillendiren ve en iyi çözümün kendisinde olduğuna kendisi bile inanmayan siyasiler ile birlikte bir türlü çözüme ulaşmayan yumaklar sorunu ile karşı karşıyayız.

Aslında Türkiye siyasi tarihine baktığımızda seçim öncesi yaşananlar ve heyecanlı bekleyiş seçimin ertesi günü hemen kaybolmakta.  Ve bizler toplum olarak  kaldığımız yerden devam ettiğimiz bir tek düzenin içine gireriz yine.  Bir gün öncesine siyasi sebepler yüzünden gönül kırdığımız eş dostla çay simit yerken görürseniz bizi,  bilin ki her şeye kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Hoşgörü timsali Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” sözünü ve hoşgörüsünü bizler toplum olarak böyle yansıtırken aynı hassasiyet ve farkındalığı siyasi aktörlerden beklememiz de çok büyük bir beklenti olmamalı aslında.

Bizler toplum olarak yeni şeyler söylüyorsak siyasilerinde yeni şeyler yapması gerekiyor. Ama öncelikli olarak işe siyasi keşmekeşliği bir yere bırakarak,  toplumun ekonomik ve sosyal beklentilerine kulak vererek başlamak en iyi çözüm olacaktır. Belki o zaman kırmızı kar yağar. Ne dersiniz?

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.