Mehmet Rıza Özacar, Kale Gündem - Haberler - Son Dakika Haberleri - Malatya Kale İlçesi sitesinin yazarı
DOLAR

32,3460$% -0.05

EURO

34,8517% 0.14

STERLİN

40,6375£% 0.1

GRAM ALTIN

2.377,27%-0,80

ÇEYREK ALTIN

3.920,00%-0,45

BİTCOİN

1997446฿%4.2484

Akşam Vakti a 19:25
Malatya PARÇALI BULUTLU 18°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Mehmet Rıza Özacar

Mehmet Rıza Özacar

25 Nisan 2024 Perşembe

    Benim şer gördüğüm başkasına hayır getirdi

    Benim şer gördüğüm başkasına hayır getirdi
    2

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Kale Gündem – Kutsal kitaplarda kıssalar anlatılır. Peygamberler ve diğer bilge-ilim adamları da anlatırlar benzer hikâyeleri. Sebep ise manayı fehme takarrüp (yaklaştırmak) içindir. Bu sebepten ben de konu ile alakalı bir kıssa  not düşeceğim siz okuyucularıma. Birisi için şer görülen bir şeyin, bir başkası için nasıl  hayra dönüştüğü hakikatini.

    Aynen: Tarih Temmuz 2001 günlerden Pazar. Evladımız ile birlikte özel aracımızla Bursa’dan Ankara’ya gitmek özere yola çıktık. O gün çok acil ve de önemli bir  işimiz vardı. İnegöl ile  Bozüyük arasında aracımız arıza verdi. İki merkezden de çok uzak bir bölgededir bulunduğumuz yer.  Önce panik yaptık sonra rabbim metanet verdi. Yoldan geçmekte olan bir kamyon beni aldı. Oğlum ise aracın başında bekliyor olacaktı. Vardım şehre ancak sanayi kapalı çünkü günlerden pazar. Güvenlik görevlisi içeri bırakmak  istemedi önce. Ancak çok ısrar ettim, sonra girdim sanayinin içine. Tabii ki tamirci bulurum ümidi ile. Her taraf kapalı idi. Ani bir şaşkınlık yaşadım o anda. Çünkü tamirci dükkânına gözüm ilişmişti. Başını iki diz kapağının arasına almış vaziyette bekliyordu işyerinde. Selamım ile irkildi adamcağız. Vaziyeti söyledim. Sonra atladık aracına doğru bizim aracın bulunduğu noktaya. Çalıştırdı aracı ancak son cümlesi  ise hoşuma gitmemişti, ‘Bu araç sizi yine yolda bırakır’ demişti. Çünkü parça gerekiyordu. Alalım dedim. Alamazsın çünkü her  yer kapalı dedi oto elektrikçi ustamız.

    Olsun yine de bakalım şeklindeki ısrarıma şu karşılığı verdi: “Bugün  Pazar asla olmaz bizim burada.” Olsun diyerek bir ümitle dolaşmaya çıktık. Aman Allah’ım! Az ileride açık bir iş yeri gözüme ilişti.

    Masanın üzerinde, başını iki elinin arasına koyacak şekilde yatar vaziyette bekliyordu. Aslında yatıyordu adam. Selamız ile irkildi yerinden. Gözleri buğulu ve nemliydi. Kollarının izleri yüzüne resim olmuştu adeta. Gerekli olan parça alınarak monte edildi yani arıza giderildi. Üçümüzde de müthiş bir sevinç vardı. Bizler konuşurken oğlum ise bizi aracın içerisinde izliyordu. Ödemeler yapıldı sonra yola çıktık. Asıl sürpriz bundan sonra.

    Oğlum ile aramızda geçen konuşma:

    -“Baba!”

    -“Efendim oğlum.”

    -“Bir şey söyleyeceğim ama kızma.”

    -“Yok oğlum neden kızayım ki?”

    -“Sen olacaksın bütün bunlar olacak ve sen kızmayacaksın. İşte bunu anlayamadım baba.”

    -Bir müddet sükut edince oğlum, “Baba bir şey mi oldu?”

    -“Evet oğlum, bir şey değil çok şey oldu. Anlatayım oğlum, şöyle: Birinci kamyoncu vardı ya…”

    -“Evet.”

    -“Ona para teklif ettim. Önce almak istemedi sonra da utangaç bir yüz ifadesi ile, ağabey biz kamyoncular yoldan aldıklarımızdan para almayız ancak bir durum oldu bugün. Kamyonum arıza yaptı. Tüm paramı harcadım. Çay parası bile kalmadı. Lakin gideceğim yol hayli uzak tam 12 saat. Hakkını helal et bu parayı almak durumunda kaldığım için. Asıl ben teşekkür ederim diyerek parayı verdim kamyoncuya. İkinci tamirci vardı ya…”

    -“Evet.”

    -“Ne dedi bana bilir misin?”

    -“Ne dedi baba?”

    -“Ağabey sizi Allah gönderdi bugün bana.”

    – “Başkasının haddine midir? Elbette Allah gönderdi dedim.”

    -“Öyle değil ağabey ya. Köyde yaşayan yaşlı anne babam var. Her hafta onları ziyarete  gider ihtiyaçlarını karşılarım. Çok yaşlı olduklarından dışarı çıkamıyorlar. Aksilik ya bu hafta da para gelmedi. Gece yatamadım üzüntüden. Allah dedim, sonra attım kendimi dükkânıma ve arkasından siz geldiniz. İşte bu para ile anne babama erzak götüreceğim birazdan. Sevincim bundandır ağabey dedi. Üçüncü parçacının hikâyesi beni bitirdi  zaten.”

    -“Nasıl baba?”

    -“Ağabey yetimlerim var köyde. Ölen ağabeyimin çocukları. Cumartesi akşamları ihtiyaçlarını alır götürürüm. Ancak bu hafta iş olmadı yani gidemedim. Gece çok kötü oldum. Kısmet dedim  geldim iş yerime ve Rabbim sizi gönderdi. Sevincim ondandır ağabey dedi.”

    -“Peki bizim faydamız ne oldu baba? Üstelik paramız gitti ve yolumuzdan olduk.”

    -“Bak oğlum! Aracımız arıza vermeseydi az ileride bir X kamyona toslayabilirdik mesela. Rabbim bizden uzaklaşırmış olamaz mı?”

    -“Doğru söylersin baba. Özür dilerim.”

    -“Allah ne nakkaştır (nakış işleyen)  oğlum.”

    -“O ne demek baba?”

    -“O şu demektir yavrum.”

    – “Birinci: Aracımızı bozarak bizi daha büyük beladan kurtarmış olabilir. İkinci: Sonra aracımızı arızalandırarak o beli bükülmüş yaşlıların rızkını bize hazırlattı. Üçüncü: Sonra da o yetimlerin rızkını. Dördüncü: Kamyoncuyu da unutmayalım bu arada. Onunda imdadına bizleri gönderdi. İşte Allah’ın (c.c.) her fiili manalı ve  hikmet doludur yavrum. Yeter ki insanoğlu sabır etmeği bilsin. Hassaten ilk sarsıntı çok önemlidir.”

    Kuran’dan: Olur ki bir şey hoşunuza gitmezken, sizin için o hayırlı olur ve bir şeyi de istediğiniz halde hakkınızda şer olur. Allah bilir siz bilemezsiniz. (Bakara Suresi Ayet 216)

    Eğer Allah, insanlara onların hemen hayra kavuşmayı istedikleri gibi, şerri de acele verseydi, elbette onların ecellerine hükmolunurdu. (Yunus Suresi Ayet 11)

    İnsanlara bir sıkıntı dokundu mu, gerek yan üstü yatarken ,gerek otururken, gerekse ayakta iken (Bulunduğu durumdan kurtulmak için) bize dua eder. Ama biz onun o sıkıntısı  ondan kaldırdık mı sanki  kendisine dokunan o sıkıntısı için bize hiç yalvarmamış gibi  geçer gider. ( Yunus Suresi Ayet 12)

    Netice, Allah ummadığımız yerde bize rızık gönderendir. Mazlum, mağdur ve muhtaçlara ummadıkları yerde rızkını ayağına gönderendir. O, Rezzak’tır. O, Rahmandır ve  o Rahimdir.

    Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.