Ahmet Aytaç, Kale Gündem - Haberler - Son Dakika Haberleri - Malatya Kale İlçesi sitesinin yazarı
DOLAR

32,1922$% 0.02

EURO

34,9726% -0.08

STERLİN

40,9546£% 0.02

GRAM ALTIN

2.506,47%-0,14

ÇEYREK ALTIN

4.058,00%-0,19

BİTCOİN

2241319฿%-0.00388

İmsak Vakti a 03:23
Malatya AZ BULUTLU 22°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Ahmet Aytaç

Ahmet Aytaç

20 Haziran 2023 Salı

    MB neden faiz indirdi?

    10

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Geçen hafta birçok Merkez Bankası faiz kararlarını açıkladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 13’ten yüzde 12’ye indirilmesine karar verdi. Küresel piyasalarda faizlerin artırıldığı bir ortamda, 100 baz puan faiz indiren MB`ının bu kararı ne anlama geliyor? Bu soruya diğer merkez bankalarının faiz kararlarını da değerlendirerek cevap bulalım.

    Para Politikası Kurulu (PPK) kararının detaylarını toplantı özeti açıklanınca öğreneceğiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan`ının uzun yıllardır savunduğu “Faiz neden, enflasyon sonuçtur.” şeklinde bir tezi var. Fakülte yıllarında da bu konu çok tartışılınca nedensellik analizini yapmıştım. İstatistik verilerini analiz edince çift yönlü nedensellik sonucuna ulaşmıştım. Türkçesi şudur: Hem faiz neden, enflasyon sonuç hem de enflasyon neden, faiz sonuçtur. Biraz daha açalım;

    1. Faiz neden, enflasyon sonuçtur. Döngü basittir aslında. Faizleri artırınca üretici bankalardan ya da piyasadan daha yüksek maliyetle borçlanır. Üretim maliyeti artan üreticiler de bunu tüketiciye yansıtır. Fiyatlar genel düzeyinde meydana gelen bu artış, bize enflasyon olarak geri döner. Tüketicinin sepeti daha az dolarken, üretici de karından feragat eder.

    2. Enflasyon neden, faiz sonuçtur. Enflasyon artınca alım gücü düşer. Alım gücü düşen bireyler de bunun önüne geçmek için tasarruflarını değerlendirmenin yolunu arar. Ya dövize yönelir ya da altın veya hisse senetlerini alır. Bireylerin genellikle kısa dönemli tasarruflarını korumak amacıyla başvurdukları yöntemlerden biri dövize almaktır. Dövize talep artınca kur yükselir. (Kur: enflasyon farkı ile hesaplanır.)* Temel görevi fiyat istikrarını sağlamak olan merkez bankaları da çeşitli enstrümanlara başvurur. Faizleri enflasyonun üzerinde tutan merkez bankaları, böylece bireylerin alım gücünün düşmesinin önüne geçer. ‘Faiz arttırmak tek başına çözüm müdür?’ sorusu akla gelebilir. Elbette tek başına bir çözüm değildir. Para ve maliye politikasının eş güdümlü uygulanmasıyla başarıya ulaşılabilir. Aksi halde artan döviz fiyatları A`dan Z`ye her şeye zam olarak yansır. Şu anda yaşadığımız pahalılığın nedeni de tam olarak budur.

    Aşağıdaki tabloda 2022 yılının faiz ve enflasyon verileri yer almaktadır. Yukarıdaki iki temel durumu rakamlarla somutlaştıralım.

    Faiz - Kalegundem com

    Grafikten de anlaşılacağı gibi, 2022 yılının ilk yedi ayında faizleri sabit tutan MB, enflasyonun düzenli artışını sadece izlemekle yetindi. Enflasyonun sürekli artmasına rağmen faizleri her ay pas geçen (PPK), açıkladığı toplantı özetlerinde de yeterince somut gerekçe belirtemedi. Hal böyle olunca piyasadaki faizler yüzde 40`lara dayandı. İSO toplantısında sanayici ile MB Başkanı Kavcıoğlu arasında yaşanan diyalog işin özeti gibiydi. Toplantıda bir sanayicinin ‘MB faizleri düşürüyor ama bankalar yüzde 40 faizi oranıyla kredi veriyor.’ demesi üzerine Kavcıoğlu`nun,’alma o zaman!’ demesi işin tuzu biberi oldu. İktisadi temellerle açıklanmayan gerekçeleri, politika malzemesi yaparsanız inandırıcılığınız kalmaz. Yerel paraya güven olmazsa, düşük faizle kredi alanların bir kısmıyla döviz almasının önüne geçemezsiniz. Eylül ayı enflasyon rakamlarını gördükten sonra faiz indirimlerinin sonuçları hakkında daha kesin kanılara varabiliriz. Son iki ayda faiz indirimine başlayan MB`nın para politikasının kararlarını bütün dünya ilgiyle takip ediyor! Küresel piyasalardaki pozisyonumuz an itibariyle ‘biz bir şey deniyoruz’ kavramının tam karşılığını ifade ediyor. Biz de sonuçlarını zamana bırakıp küresel piyasalara bakalım.

    Merkez Bankaları faiz artışı yarışına girdi!

    Bildiğiniz gibi geçen hafta peş peşe faiz kararları açıklandı. Başta FED olmak üzere nerdeyse faiz arttırmayan ülke yoktu. MB yine kendine münhasır politikasıyla piyasalardan ayrıştı. Sene başından beri yaklaşık olarak 90 ülke faiz artırırken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz indiren tek ülke neredeyse. Ya bütün dünya hatalı, iktisat bilimi tekrar yazılacak ya da biz çok ağır bir bedel ödemek zorunda kalacağız.

    FED Başkanı`nın toplantıda faiz artışı ile ilgili yaptığı sunumda durumun ciddiyetinin farkında olduklarını belirtti. FED faizleri 75 puan artırdı. Fonlama faizini 3.00-3.25 olarak değiştiren FED, Ortodoks para politikasına tam anlamıyla dönmüş durumda. 2022 Mart ayından beri faiz artırımına devam eden FED, yıl sonu faiz ortalamasını 4,4 seviyesine çıkarmayı hedefliyor. FED Başkanı Powell, enflasyonun yüzde 2 seviyesine gerileyene kadar faiz arttırımına devam edeceklerini söyledi. Powell`un, fiyat istikrarını sağlayana kadar güçlü adımlar atmaya devam edeceklerini vurgulaması ise FED`in önümüzdeki süreçte de şahin kararlar almaya devam edeceğini gösteriyor. Bilançoda daraltmaya gideceklerini belirten Powell, enflasyonun aşağı yönlü seyrinden emin olduktan sonra faiz artırımı hızını yavaşlatacaklarını belirtmesi ise zaman alacağını gösteriyor. Powell, faizlerin henüz istenen seviyede olmadığını, etkilerinin ise zaman alacağını belirtti. Enflasyonun 8.3 olduğu ABD`de negatif reel faizin pozitif reel faize dönene kadar sıkı para politikasına devam edeceğini gösteriyor. Piyasaların amiral gemisi konumunda olan FED faiz kararları küresel piyasalara yön verdiği için biraz uzun durdum.

    Avrupa ülkelerinde de peş peşe faiz arttırım kararları geldi. ECB Başkanı`nın enflasyon ile mücadelede zorlukların yaşandığını belirtmesi ve önümüzdeki süreçte faiz artışlarının devam edeceğini önemle vurgulaması ise durumun ciddi olduğunu göstermektedir.

    İngiltere Merkez Bankası (BOE)`in faiz artışı ise beklenen etkiyi yaratmadı. İngiltere Merkez Bankası (BOE) faizi 14 yılın zirvesine çıkardı. Banka faizi 55 baz puan artırarak yüzde 2,5 seviyesine yükselttiklerini duyurdu. Böylelikle ülkede 2008 sonrası en yüksek faiz oranı görüldü. BOE tarafından yapılan açıklamada, İngiltere ekonomisinin gelecek dönemde resesyon riskinin tanımını karşılayacağı belirtildi.

    Asya tarafında Japonya Merkez Bankası (BoJ)`un 24 yıl sonra piyasalara sert müdahalesi en dikkat çeken gelişmeydi. Japonya ABD ile ayrışan para politikası nedeniyle bu yıl yüzde 20 değer kaybeden yenin 1998 Asya krizinden bu yana ilk kez 145 seviyesini geçmesinin ardından döviz piyasasına müdahale etti.

    Küresel piyasalar bir hayli hareketli bir haftayı geride bıraktı. Sonraki yazıda borsa ile devam edelim.