Ahmet Aytaç, Kale Gündem - Haberler - Son Dakika Haberleri - Malatya Kale İlçesi sitesinin yazarı
DOLAR

32,1818$% 0.07

EURO

34,9767% 0

STERLİN

40,9773£% 0.02

GRAM ALTIN

2.505,65%-0,18

ÇEYREK ALTIN

4.056,00%-0,27

BİTCOİN

2243058฿%0.19657

İmsak Vakti a 03:23
Malatya AZ BULUTLU 22°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Ahmet Aytaç

Ahmet Aytaç

20 Haziran 2023 Salı

    Ekonomi tarihçesi (2)

    4

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Keynesyen ekonomi modeli

    1929 yılında yaşanan büyük ekonomik buhran ile birlikte liberal politikaların çözüm olmadığını öne süren İngiliz ekonomist John Maynard Keynes, 20. yüzyılda yeni bir iktisadi düşünce ile ortaya çıktı. Keynes ekonomi modeli, özel sektörün ağırlıklı olduğu ancak devlet ve kamu sektörünün büyük bir role sahip olduğu karma bir ekonomik modeldir. Keynes teorisine göre, ekonomide tam istihdamı sağlamak ve talebi canlandırmak için hükümet harcamalarını kısmalı ve vergiler düşürülmelidir.

    Keynes ekonomi modelinin özellikleri

    Devlet piyasaya müdahale etmelidir.
    Maliye politikaları etkili kullanılmalıdır.
    Ekonomide tam istihdam olmalıdır.
    Vergiler düşürülmelidir.
    Devlet harcamaları azaltılmalıdır.
    Para bir politika aracı olmalıdır.
    Toplam talep artırılarak işsizlik düşürülmelidir.

    1929 büyük ekonomik buhrana dair çözüm önerileri

    Düşük faiz politikasıyla devlet yatırımlarını artırarak ekonominin canlandırılabileceğini savundular. Devlet daha fazla yatırım yaparak geliri artırır ve bunun sonucunda tüketim artmış olur. Para arzı çok fazla arttığında faizler belli bir noktadan sonra düşmez. Likidite tuzağı olarak ifade edilen bu aşamada ekonomi canlanmaz.

    Monetaristler

    Bu akım Keynesyen ekonomi modeline karşı çıkmıştır. 1970 yılında ortaya çıkan bu düşünceye göre, enflasyonu kontrol altına almak için para arzı en etkili politika aracıdır. Keynesyen ekonomi modelinin aksine, enflasyon ile mücadele konusunda maliye politikası yerine para politikası araçlarının daha etkili olduğunu savunan bir akımdır. Para arzındaki artışın ekonomik büyüme kadar olması gerektiğini savunan monetaristler, bunun ise katı kurallarla yapılması gerektiği görüşünde birleşmişlerdir. Enflasyonun daima parasal bir olgu olduğunu belirten bu akımın fikir babası Milton Friedman, para politikası araçlarının daha etkili olduğunu belirtmiştir.

    Çözüm önerileri

    Orta vadede para arzı ve fiyatlar genel düzeyi arasında istikrar olmalıdır.
    Para arzı, büyüme ve enflasyonun toplamı kadar artırılmalıdır.
    Ekonomi her zaman tam istihdam düzeyinde olmayabilir.
    İşsizlik, bütçe açıkları vb. iktisadi sorunların sebebi yanlış para politikasıdır.
    Hükümetler ekonomik istikrarı desteklemek için para arzında büyümeyi hedefler.

    Özetlersek

    Ekonomi tarihi hakkında fikir sahibi olmadan bu günkü yaşanan ekonomik krizlere çözüm bulmak zordur. Geçen hafta ve bu haftaki yazılarımda paylaştığım iktisat teorilerinin yaşanan krizler sonrası ortaya çıkması, konunun ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Geçmişte olduğu gibi bu günkü krizlerin temelinde de yapısal sorunlar vardır. Günümüzde yaşanan küresel krizlerin temelinde de aynı yapısal sorunlar yok mudur? Bugün para ve maliye politikalarını eş güdümlü uygulayan ülkelerin krizleri daha kolay atlattığını hatta fırsata çevirdiğini görüyoruz. Geçmişte tecrübe edilen onca ekonomik modelin bize anlattığı bilimsel sonuçlardan ders çıkarmamız gerekiyor.
    Geçen hafta Sn. Ekonomi Bakanı Nurettin Nebati`nin ekonomiye getirdiği yeni yaklaşımın tarihsel süreç içerisinde tekabül ettiği iktisat teorilerine de değineceğimi belirtmiştim. Ancak herhangi bir davranışsal ekonomi ve nöro ekonomi yaklaşımına denk gelmedim. Yani demem o ki;  an itibariyle uyguladığımız ekonomi politikalarıyla küresel piyasalardan epistemolojik bir kopuşun temsilcisi durumundayız!
    Bu hafta enflasyon verileri açıklanacak. Sonraki yazıda faiz indirimleriyle birlikte değerlendirelim.