Arif Özel, Kale Gündem - Haberler - Son Dakika Haberleri - Malatya Kale İlçesi sitesinin yazarı
DOLAR

32,1879$% 0.09

EURO

35,0105% 0.05

STERLİN

40,9756£% 0.05

GRAM ALTIN

2.504,03%0,05

ÇEYREK ALTIN

4.053,00%-0,02

BİTCOİN

2258836฿%-1.28354

Öğle Vakti a 12:28
Malatya AZ BULUTLU 22°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Arif Özel

Arif Özel

31 Ağustos 2023 Perşembe

    Fasıl gününü idrak etmek

    Fasıl gününü idrak etmek
    1

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Kale Gündem – Fasıl gününün idrak edilmesine yönelik insanların davet edildiği Sure-i Mürselât diğer ismiyle Sure-i Urf ‘a müracaat edeceğiz. Önce sure ile ilgili bazı bilgileri paylaşalım.

    Allah’ın Rahmân ve Rahîm ismiyle, “Yemin olsun peş peşe gönderilenlere” (77/1)

    Gönderilen denilince gönderen var, gönderen kim? Kimi ve neyi gönderdi? Soruları akla geliyor.

    Demek gönderilen, gönderenin kudreti mukabilinde gelebilir. Madem Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor ve gönderilenlerin sahibidir. Alemlerin Rabbi Allah her âleme dilediğini dilediği gibi gönderir ve emri idaresinde vazifelendirir.

    MÜrselât: المرسلات [mürselât] sözcüğü, müfessirlere göre bu ayetlerde üzerlerine yemin edilen ‘mürselât, âsıfât, nâşirât, fârikāt, mülkıyât’ kelimeleri melekler, rüzgârlar, resuller, kitaplar Kur’an ayetleri veya insanların kalplerine doğan düşünceleri ifade etmektedir (Elmalılı, VII, 5519).  

    Alemlerin Rabbi Allah dilediği âleme dilediğini gönderir. Arz ve semada, dağlarda, ovalarda, şehirlerde, beldelerde, bağlarda, tarlalarda, çiftliklerde, kurumlarda, kuruluşlarda, gönüllü işlerde, dinde, eğitimde, sağlıkta, sporda, savunmada, güvenlikte, insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde,  bulutlarda, güneşte, ayda, gezegenlerde, yağmurda, rüzgârda, karda, doluda ve tüm arz sema ve arz ve semanın arasındaki şeyler ve kimselerde gönderilme emrini bekleyen ilahi emri bekleyen kullar vardır. Kün emrine amade beklemektedir. Saati gelen emiri alır ve icra eder. Alim Hâkim Allah.

    Bu semalarda ve arzda, zahir ve batında olabilir. Birçok gönderileni yazabilir ve değerlendirebiliriz biz acziyetimizle bize açılan penceren gönderileni kaleme almaya gayet edeceğiz. Kendimizde bir kıymet olduğu için değil yolunda olduklarımız, inandıklarımız ve aynı gemide seyahat edip kaptanın rehberliğinde yol alacağımıza inandığımız için lütfedildiğine ve üzerimizde emanet olduğuna bu nedenle ilim ehlinin hem tashihine hem icazetine muhtaç bu yazı kaleme alınmaya çalışıldı. Allah’ın kelamı üzerine konuşmak haddim değil. Sadece çiftçi ve çoban bir babanın evladı olarak acziyetimizle Kur’an-ı Kerimi açıp rabbimize “Ey rabbim ben ki çiftçi ve çoban merhum bir babanın evladıyım. Senin kelamını anlamak istiyorum. Bu ise ancak ve ancak senin lütfunla mümkündür. Bize lütfettiğin cüz’i irade ile yine senin lütuf ve ihsanınla Kur’an’a iştiyak hissi lütfettin. Okuttun. Okuyacak göz, düşünecek akıl ve  kalbi yönlendirerek lütuf ihsanlarda bulundun. Hem dua ilham buyurarak Kur’an-ı Kerim’i hikmetleriyle anlamakta, faziletleriyle yaşamakta, tecvitle ve güzel okumakta muvaffak eyle. Hem İbn Abbas, Efendimiz’in (s.a.v) duasına mazhar kıldığın gibi bizleri de muvaffak eyle. Hem Kadir gecesinde Efendimiz’e (s.a.v) Kur’an-ı Kerim’i indirdiğin gibi bizlerinde kalplerine ruhlarına akıllarına Kur’an-ı aç Allah’ım” diye dua ettirdin. Hem Elmalılı Hamdi Yazır, “Hak Dini Kur’an Dili” hem İbn Kesir, “Kur’an Tefsiri”ni okumayı lütfettin. Kainattaki varlıkların zerratının tesbihleri adedince elhamdülillah.

    Rasul elçi demektir. El- mürselat, gönderilenler elçiler anlamındadır. “وَالْمُرْسَلَاتِ El takısı(اَلْ) ile ismi tarif olduğu için belirli, seçilmiş gönderilenlerden buyrulmaktadır. Burada dikkatimizi bu elçilerin kime gönderildiği sorusu çıkıyor. “Veyl olsun o günü yalanlayanlar için” (77/15) ayeti 10 defa tekrar edilmektedir. Sûre-i Mürselât 50 ayet olduğu için geriye 40 ayet kalmaktadır. Buradan kalbe geldi ki 40. Sûreye 7 “Hâ Mîm”lerin ilki  Sûre-i Mü’mindir. “تَنْزٖيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللّٰهِ الْعَزٖيزِ الْعَلٖيمِۙ  “Kitabın indirilişi Aziz Alim Allah’tandır” (40/1-2) buyrulmaktadır. Ve 7 “Hâ Mîm ” Kur’ân-ı Kerim’in gönderildiğini anlatmaktadır. Yine ayrı bir tevafuk vardır ki Sûre-i Mürselât 77/1-7 ayetlerimiz “ta” durağına kadar gönderilme vakıasının muhakkak olacağı buyrulmaktadır. Bu bazı tevafuklardan sonra Alim ve Hâkim Allah artık suremizi anlamaya çalışalım inşallah.  

    Allah’a tam bir iman ile alemlerin derecelerine göre, ‘Zahir bâtın evvel ahir’ Allah’ın kudret tecellilerini temaşa etmek ancak ve ancak alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) lütfedilmiş ve varislerine de vazifeleri gereğince perdeler ve kapılar açılarak sırlara erdikleri anlaşılmaktadır.

    Sûre-i Müzzemmil (73) ve Sûre-i Müddesir(74) ile Allah (c.c.) kâinatta yeni bir perde araladı. Önce Sûre-i Kîyâmet (75) ile kıyamet koparcasına dünyayı yarattı ve ardından Sûre-i İnsan (76) sırrı ile insanı  yarattı. İnsanı yarattı ki hikmetlerinde biri Sûre-i Mülk (67/2) ve Sûre-i İnsan (76/2) sırrı ile imtihan etmekti. Burada 67 ve 76 surelerin rakamların yeri değişiyor ve ayet numarası değişmiyor buda ayrıca hikmetlidir. Bu imtihan sürecini başlatmak için önce resuller gönderip davetini yapıyordu. Onlar Üsve-i Hasene olacak, şahitler olacak davette bulunacak, uyaracaklar ve insanlar tercihleri ile fasıllara ayrılacaktı. Bu fasıllar Sûre-i Bakara’da buyrulduğu gibi 2/1-5 Mü’min, 2/6-7 Kâfir, 2/8-20 münafık ve her biri kendi içinde dereceleri olacaktı. İşte Allah (c.c.) yarattığı ilk insanı aynı zamanda Resul  kıldı. Resullük insana insanın yaradılışı ile başladı. Hz. Muhammed (s.a.v.) kadar resul ve nebi müessesi devam etti. Kıyamete kadarda Resulallah (s.a.v.) varisleri bu vazifeyi ‘Varis-i Rasul’ olarak  devam ettirecekler ve ettiriyorlar. Hz. Cebrâil (a.s.) Rasulallah (s.a.v.) Allah’ın emri ile Kur’an-ı Kerim’in ayetlerini getiriyordu. Yani ayetlerle gönderiliyordu.

    Hâkim Allah her bir kelâmında Hâkim ismini tecelli etmektedir. Allah (c.c.) emri verince fasl süreci başlıyor.

    Allah nasip ederse ayetlerin kelimelerinin Alim Hâkim Allah’ın lütfu ve keremi ile inşallah doğru ifade ediyoruzdur. Kalbe geldiği gibi kaleme alınmaya gayret edilmektedir. Allah’ın kelamı hakkında yanlış anlamaktan, yanlış yazmaktan Rahman ve Rahim Allah’a sığınırız. Sûre-i Âl’i İmran (3/173 ) sır ve hikmetleri ile kalbimize, ruhumuza, aklımıza ve bedenimize Allah en güzel vekil.

    Gelecek hafta devam edeceğiz inşallah…

    *Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.