36,0675$% -0.05
37,4201€% -0.06
44,9480£% 0.02
3.358,49%0,03
5.576,00%0,05
3466578฿%-1.08919
Kale Gündem – Pazar günü seçim yapılacak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile (Millet İttifakı-Cumhur İttifakı) ikili yapı oluştu. Partiler ağırlıklı olarak Ak Parti ve CHP etrafında kümelenmiş durumda. İttifakların taşıyıcı aktörleri bu iki parti. Diğer partiler de bu partilerin şemsiyeleri altında veya kurulan ittifaklara dahil olarak seçime katılacaklar. Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde genelde bu tarz seçmen gruplaşmaları olur. Ancak Türkiye homojen seçmen kitlesine sahip bir ülkedir. İttifak sisteminin getirdiği mecburiyetten dolayı bir araya gelen siyasi partilerin seçim sonrasında ülkeyi yönetmeleri ortak bir uzlaşı kültürüyle mümkündür. Türkiye`de bu kültürün oluştuğundan bahsetmek için henüz erken. Ancak Millet İttifakı`nı oluşturan siyasi partilerin yaklaşık 2 yıldır bir masa etrafında toplanmaları ve ortak mutabakat metni gibi birçok konuda uzlaşmaya varmaları önemli bir hadisedir. Özellikle uzlaştıkları konuları yazılı metin haline getirmeleri ve topluma deklare etmeleri, seçildikleri halde uygulama konusunda daha hızlı karar almalarını sağlayacaktır.
Bu şekilde bir girizgah yapmamın bir nedeni var. Sermaye güvenli liman arar ve bunun olmazsa olmazı hukuki güvencedir. Türkiye’ye yatırım çekmek isteyen politikacıların yapması gereken şey sözlü değil, yazılı olarak yatırımcıları ikna etmeleridir. Türkiye doğrudan sermaye yatırımı çekmek istiyorsa uluslararası normlara uygun yapısal reformları yapmak zorundadır. Politikacılar seçimlerden önce kitlelerini etkilemek için oldukça uçuk vaatte bulunabilirler. Seçim bittiğinde yapılan açıklamalar ise bunların tam tersi olabiliyor ki olması gereken de budur.
Yatırımcılar bir ülkeye yatırım yapmadan önce uluslararası endeksleri inceler. Kredi derecelendirme kuruluşlarının raporları, uluslararası şeffaflık örgütünün açıkladığı raporlar, basın özgürlüğü gibi birçok veriyi analiz ettikten sonra yatırım kararı alırlar. Asıl faydalı olan da bu tarz sermaye yatırımlarıdır. Zira bu tarz yatırımların yapılacağı ülkelerde kur dengelenir, istihdam oluşur ve milli gelir döviz cinsinden artış gösterir.
Diğer tarafta ise sıcak para olarak tabir edilen gezici sermaye vardır. Kısa dönemli ve sadece paradan para kazanma mantığıyla hareket eden bu tür yatırımcılar, özellikle faizlerin yüksek olduğu ülkelere rağbet ederler. Bu tarz para girişlerinin kısa vadede olumlu sonuçları olsa da, ani çıkışları ödemeler dengesinde büyük bozulmalara neden olmaktadır. Bir nevi kara para da denilen ve net hata noksan payı kalemi olarak adlandırılan bu tür yatırımların oranları arttıkça ilgili ülkelere duyulan güven azalır, risk primi (CDS) yükselir ve özellikle dış borçlanma maliyeti artar. Sonucu A’dan Z’ye her şeyde pahalılık olacak toplum ağır bir fatura olarak geri döner. Dolayısıyla seçimde oy kullanırken yukarıda saydığım maddeleri göz önünde bulundurup, gelecekte hangi politikacıların size daha iyi imkanları sunacağına inanıyorsanız tercihinizi o yönde yapmalısınız.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
İşler “İş Ahlakı” Üzerine İnşa Olmalı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.