Pazartesi Sendromu ve Çocuklar İçin Bir Gün - Kale Gündem - Haberler - Son Dakika Haberleri - Malatya Kale İlçesi
DOLAR

34,0567$% 0.02

EURO

37,5888% 0.07

STERLİN

44,7183£% 0.1

GRAM ALTIN

2.754,07%0,05

ÇEYREK ALTIN

4.555,00%0,11

BİTCOİN

1933764฿%0.2193

Öğle Vakti a 12:29
Malatya AÇIK 22°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Pazartesi Sendromu ve Çocuklar İçin Bir Gün

Hemen herkesin dilinde, dolaşan dimağında yer edinmiş bir söz, Pazartesi Sendromu. İki uzun günün ardından yine mi okul, iş. Bugün de rutinlerimiz, bugün de eski alışkanlıklarımızın her hafta kafamızın bir yerinde durup hafızamıza musallat olan, bazen diş gıcırdatan bazen baş ağrıtan bir bellek hatası, Pazartesi Sendromu. Pazarın rehavetinden mi bütün bir hafta yapacaklarımızı haftanın ilk iş gününe sıkıştırmamızdan mı kaynaklanıyor bilemiyorum ama hemen hepimizin bilinçaltına musallat olmuş kara bir pazartesi.

Yaklaşık yirmi beş yıl önce başladığım görevime doğru yol alırken benim yaşam koçum, rehber öğretmenim akıl hocam annem, öğrencilerim için “Onlar senin çocukların ve onlar annesi ve babası tarafından sana emanet edildi” sözü yirmi beş yıl boyunca duygu hafızamın bir yerinde kalakaldı ve nedense bende bir türlü oluşmadı pazarın ardı gelen sendromu. Şunu gönül rahatlığı ile söylemeliyim ki meslek hayatımda karşılaştığım tüm öğretmenlerde bu ışıltıyı görmek mümkün.

Her yıl, her hafta belki de her gün tazelenen bir heyecan pazartesi. Bir öğretmen, bir baba, bir anne ya da bir büyük olarak hemen her gün bir heyecanla okulun kapısında koşar ayak beliren bir meslek öğretmenlik. Bir güne sığacak ve hemen her gün tekrarlanacak bir koşturmacanın, heyecanın bugün ne verebilirimin adı.

Kimisi için öğretmenlik mesleğinin rutin bir meslek olduğu yıllarca aynı öğrenci ile etkileşimde bulunduğu için belki de kimisi için sıkıcı bir meslek görünebilir. Ama işin aslı hiç de öyle değil.

Her bir öğrencimizin günbegün değişen hali; bugün beraber gülüştüğümüz öğrencimizin yarın ağlaştığımız başka bir hali çıkagelir karşımıza. Öyle ki bazen neşeli halimizden başka bir gündeki hüzünlü halimize geçmenin asıl sebebi, Öğrencilerimiz. Bir kabulleniş mesleğidir öğretmenlik. Öğrencisinin her halini kabullenmiş, onunla ağlamış, onunla gülmüş ona öğretirken onunla öğrenmiş. Kısacası karşıdaki minicik bedenlere ruhunu vermiş, minicik bedenlerin ruhunu tüm bedeniyle kabul etmiş bir meslek öğretmenlik. Öğretmenlik, hepsinden çok aslında karmaşık duyguların bir arada olduğu; onlarca sesin, onlarca dimağın, düşüncenin, duyguların bir arada uyumlu sahnelendiği kocaman bir orkestranın şefidir.

Ve büyük bir sorumluluk…

Bize verilen büyük bir medeniyetin inşasında küçük bedenlerle kocaman bir medeniyet yaratmak. Minik bedenlerle kocaman bir ülke inşa edebilmek öğretmenlik. Her adımında medeniyet ufkuna bir taş dizmek ne büyük bir sorumluluk aslında. Ortalama her gün girilen birkaç saat dersin ötesinde bir öğrencinin kocaman sorumluluğu. Öyle bir sorumluluk ki kutlu bir ülke hayali, mutluluklar ülküsü öğretmenlik.

İşte hiç olmadı aslında pazartesi sendromu, olmayacak da. Işıldayan bir çift göz karşısında bütün karamsarlığı alıp götüren bir ağızdan dünyanın en güzel tebessümüyle günaydın demekle gidiyor pazartesiye dair tüm negatif duygular ve aslında Cahit Zarifoğlu ne güzel diyor pazartesi ile ilgili olumsuzluklara dair: Sosyete şımarıklığıdır. Ekmeğinin peşinde olanlar için pazartesi, ‘Besmele’dir.

Adnan Gül

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Kale’de Eğitime Dair…

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.