Olmuşa mı, Olacağa mı? - Kale Gündem - Haberler - Son Dakika Haberleri - Malatya Kale İlçesi
DOLAR

35,6500$% 0.05

EURO

37,1573% -0.04

STERLİN

44,0211£% 0.07

GRAM ALTIN

3.147,83%0,23

ÇEYREK ALTIN

5.122,00%0,25

BİTCOİN

3770253฿%4.23807

İmsak Vakti a 02:00
Malatya KAPALI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Olmuşa mı, Olacağa mı?

Kale Gündem – “Sosyal deney” yöntemini duymayan yoktur aramızda. Özellikle de yediğimiz yemeğin içindeki tuzu bile Binbir Gece Masalları gibi binbir değişik açıdan paylaştığımız bu zaman diliminde. Kısacası bireyselliğin “hit”, nezaketin “hiç” olduğu, sosyal medyanın altın çağını yaşadığı bu zamanda daha çok karşılaşırız “sosyal deney” adındaki psikolojik ve sosyolojik araştırmalarla. Daha çok gençlerin başvurduğu, bu uğurda kimi zaman dayak yedikleri kimi zaman gerçekten “helal olsun” dedirdikleri bir yöntemdir bence.

Benim derdim şu an sosyal deneyin fayda ve zararlarını konuşmak değil, gerçek hayatta göz göre göre yaşadığımız, bile isteye maruz kaldığımız sosyal deneyi konuşmak aslında. Nasıl mı?

Bir memleket düşünün. Sosyal, kültürel, ekonomik alanda belli bir ivme kazanmış, adı gibi gerçekten her anlamda büyük bir şehir olmuş bir memleket. Öyle ki Cahit Sıtkı Tarancı’nın, “Memleket isterim,

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun,

Olursa bir şikâyet ölümden olsun” mısralarını hemen hemen yakalamış bir memleket. Ta ki, yaşamış olduğu büyük afete kadar; yani deprem gerçeğine kadar.

Kimine göre doğal afet, kimine göre Allah’ın bir uyarısı olarak söylense de, olmuşa ve ölmüşe çare yok dediğimiz türden işte. Doğru; ölmüşe çare yok gerçekten. Ama olacağa çare bulabiliriz aslında. İşte bu yüzden kollar sıvandı, seferberlik başladı, yürekler bir oldu.

Güzel yurdumun güzel insanları, doğusu-batısı, kadını-erkeği, zengini-fakiri kısacası bir ve birlik olarak önce dualarla sonra gerekli yardımlarla bu afetin yaralarını sarmaya başladı. Tabii ki aksayan yerler, ihmaller, hatalar olacaktı bu süreçte. Yaşandı da bunlar. Öyle ki çoğumuz mağdur olurken, azımız mağrur oldu çoğu yerde. Velhasıl insanlar, kısacası insanlık elinden geleni yaptı. Şimdi iş asıl iş yapıcılardaydı, yani icra makamlarında.

Ne acıdır ki, insanlığın gösterdiği bu dayanışma ruhunu maalesef bu makamlarda göremedik. Hâlen bilinmezlikler içinde yoğruluyoruz, bilinmeyenleri de bilemiyoruz maalesef. Rezerv alanı, çarşı meydanı, teslim edilen ve edilmeyen konutlar, konteynerlere gelen yardımlar, elektrik ve su faturaları, yerinde dönüşüm, yeniden dönüşüm diyerek binbir hâle dönüştüğümüz birçok bilinmezlik işte.

Hasılı bu bilinmezlikler içinde bir sosyal deney, bizlerin de bu süreçte yaşamış olduğu. Sosyal deney metodolojisinde deneklerin, kontrol grubu ve deney grubu diye ikiye ayrıldığı, deney grubunun değişkene maruz kalarak vereceği tepkilere göre bilimsel bir rapor hazırlanacağı süreci biz maalesef hem deney grubu hem denek grubu olarak yaşıyoruz. İşin trajikomik durumu ise ne bilimsel bir rapor ne de vicdani bir rapor sunulmuyor biz vatandaşlara.

Gizli kameralar arkasında değil, aleni olarak gerçek kamera kayıtlarında bile fark edilmiyor bir memleketin tarihinin, kültürünün, kimsenin umurunda olmayışı. Ve bizler o gerçek kayıtlarda göremedik büyük cami avlularının, gerçekten sığamadıklarını küçük kâğıt parçalarına.

Velhasıl, sosyal hayatın gerçeğini sosyal deneylere konu edemeyeceğimiz bu süreçte sosyal denek olmak çok zor olsa gerek.

Bu yazıda yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem gazetesinin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

“İz” Bırak Malatya, “Ez” Bırak Malatya Olmasın

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.