34,9526$% 0.17
36,7297€% 0.28
44,2292£% -0.06
2.993,97%-0,40
4.925,00%-0,22
3509676฿%0.04632
Kaç zamandır kafamı kurcalayan bir sorudur bu. Herkesin muzdarip olduğu, kimsenin kimseyi anlamadığı veya yanlış anladığı, iletişim araçlarının bolluğunun çözemediği bir iletişimsizlik sorundan bahsediyorum.
Hepimiz gündelik hayatımızda, iş ortamımızda, sosyal ortamlarımızda ve aile ortamımızda iletişim kuruyoruz. Lakin iletişemiyoruz. Bir şey söylüyoruz, diğer kişi başka bir şey duyuyor ve akabinde yanlış anlamalar, hayal kırıklıkları çatışmalar ve kopuşlar başlıyor. Peki, bunları yaşamamak ve yaşatmamak için ne yapmalıyız? Öncelikle yapmamız gereken şey iletişime konu olanın bir bilgi alışverişinden ziyade bir duygu paylaşımı, bir değer paylaşımı olduğunun farkında olmamız gerekiyor. Bunun için karşıdakinin duyulduğunu, anlaşıldığını hissettirecek olan kalp, göz ve kulak arasındaki iletişim kanallarımızı açık tutmamız önem arz etmektedir. Ben bu üç uzvu insan anatomisinin medyası olarak görüyorum. Bunlar arasındaki iletişim ağlarında kopukluk olduğu sürece insan eliyle tasarlanmış binlerce medya aracı iletişim sorununa bir çözüm sunamayacaklardır. Çünkü değer, anlam, duygu, heyecan, sevinç; göz, kulak ve kalbin birlikte hareketi ile vuku bulmaktadır. Bundan dolayıdır ki birisi ile iletişim kurarken kulağımızla, gözlerimizle ve kalbimizle iletişim kurduğumuzda birbirimizi daha iyi anlayacağımız, empati kuracağımız bir muhabbet atmosferi yakalayacağımız uzak bir ihtimal değildir.
Bir iletişimci olarak yukarıda bahsettiğim şeyler iletişime doğru başlamanın olmazsa olmazlardır.
Stres ve kontrol dışı duygularımızla baş etmeyi de öğrenmeliyiz. Çünkü stresli ve duygusal bunalmışlık karşımızdakini yanlış okumaya, rahatsız edici sinyaller göndermeye sebep olur. Bunun için konuşmaya başlamadan evvel hızlı bir şekilde sakinleşmek için kendimize telkinde bulunmalıyız.
Bir diğer konu ise dikkat eksikliği….
Çoklu görevler ifa ederken maalesef etkili bir iletişim kuramıyoruz. Çünkü böyle bir durumda bir sonraki söyleyeceğimiz şeyi planlarken veya hayal kurarken konuşma esnasında sözsüz ipuçlarını kaçıracağımız kesin. Bundan dolayı iletişim kurarken dikkat dağıtıcı şeylerden kaçınmak ve odaklanmak önem arz etmektedir.
Bir diğer husus ise söylediğimiz şeyi bedenimizle pekiştirmek durumundayız. Bir şey söylerken beden dilimiz başka bir şey söylüyorsa şayet bizi dinleyen kişi büyük olasılıkla dürüst olmadığımızı hissedecektir. Mesela hayır anlamında kafa sallarken evet dediğimizde kimseyi inandıramayız.
Söylediklerimizin yekününden şunu çıkarabiliriz; iyi bir iletişimin anahtarı göz, kulak, kalp ve beden dilinin karşıdakini anlama çabasında birlikte hareket etmesidir…
Selametle kalınız…
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Kripto para piyasaları (2)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.