34,6661$% 0.04
36,6768€% 0.78
43,9592£% 0.82
2.941,57%0,35
4.939,00%-0,18
3327269฿%2.46113
Anadolu Tarım ve Orman Çalışanları Sendikası (ATORSEN) Mali Genel Sekreteri Ersin Alagöz, enflasyon kalemleri incelendiğinde, akaryakıt ve tarımsal girdi maliyetlerinin geçen yıla göre fiyatı en fazla arttan emtialar olduğunu söyledi ve maliyetler arttı dedi.
ATORSEN Mali Genel Sekreteri Ersin Alagöz, yaptığı yazılı açıklamada, özellikle son bir yılda tarımsal girdilerde çok büyük artışların yaşandığını, geçmişte yaşanan hatalardan ders çıkarılarak, tarıma önem verilmesi gerektiğini belirtti. Son dönemlerde ülkemizde emtia fiyatlarında yaşanan artışın hayat pahalılığı olarak karşımıza çıktığını belirten Alagöz, “Halkımızın alım gücü her geçen gün hızlıca azalmaktadır. Hızlıca artan emtia fiyatları nedeniyle ülkemizde ciddi bir enflasyon sorunu baş göstermeye başlamıştır. Maliyetler arttı ve bize olumsuz yansıyor. Enflasyon kalemleri incelendiğinde geçen yıla göre fiyatı en fazla artan emtiaların başında akaryakıt, enerji ve tarımsal girdi maliyetlerinin olduğu gözlemlenmektedir. 2021 TÜİK Tarımsal Girdi Fiyat endeksine göre %152,42 ile gübre ve toprak geliştiriciler ve %69,89 ile çiftlik binaları (ikamet amaçlı olmayanlar) fiyatı en fazla artan kalemler olmuştur. Çok değil bundan 30 yıl önce kendi kendine yeten bir tarım ülkesi olmakla övünen Türkiye bugün hububattan, ete hata samana kadar birçok ürünü ithal eden bir ülke konumuna gelmiştir. Bu durumla alakalı bir Kızılderili şefi olan Şef Seattle’ın çok güzel bir sözü bulunmaktadır. “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.” Bu sözü ülkemize uyarlarsak son tarla imara açıldığında, son zeytinlik maden yapıldığında, son ırmak HES’e kurban edildiğinde şehirli insan paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak. Evet ne yazık durumumuzun kısa bir özeti bu tespitte saklı; ülkemizin her yerinde verimli tarım arazilerinin rant uğruna imara açılması, popüler kültürde köylü ve çiftçinin sürekli aşağılanarak tarım ve hayvancılığa küstürülmesi, kırsal kesimde yaşayan insanların eğitim, sağlık ve daha bir çok alanda şehirde yaşayan insanlara göre fırsat eşitsizliğine uğraması, tarım ve hayvancılık desteklerinin popülist yaklaşımlarla yerine ulaştırılmaması sonucu bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten nadir ülkelerden biri olan Türkiye bugün ithalat ve artan fiyat sarmalına sıkışmıştır. Tarımın keşfedilerek dünyaya yayıldığı bereketli hilal topraklarının bu duruma düşmesi gerçekten çok acıdır” diye konuştu.
Tarımda yaşanan sorunları çözümünü yaptıkları anlatan Alagöz, “Tarım alanlarının rant uğruna imara açılmasının engellenmesi, bir an önce modern bir hal yasasının çıkarılarak üreticinin doğrudan tüketiciye ulaşması sağlanmalı, artan tarımsal girdi maliyetleri karşısında devletimizin çiftçilerimize yeterli desteği ve vergi istisnalarını sağlaması, (özelikle akaryakıt ve gübre) yerli üreticinin ithalat kartı kullanılarak küstürülmemesi öncelikle atılması gereken adımlardan bazılarıdır. Küreselleşmenin getirdiği tüketici bireye karşı özelikle gençlerimize ve çocuklarımıza üretmenin önemini anlatmak temel görevlerimizden biri olmalıdır. Gerekli önlemler ve alınacak tedbirler ile ‘Tarım Türkiye’ye Sığar” şeklinde konuştu.
İklim değişikliği korkuttu