28,9919$% 0.23
31,2252€% -0.16
36,3918£% -0.22
1.866,38%-1,07
3.135,00%-0,31
1267514฿%-0.14326
Koordinatör Vali Osman Bilgin`inin deprem bölgesinde yaptığı açıklama dikkatimi çekti. Bir kısmını aynen alıyorum: “Kusura bakmayın belki geç geldim ama durum gördüğünüzden bildiğinizden çok daha vahim. Açıklanan rakamlardan en az 3-4 belki 5 kat daha kötü. Bazı illeri komple yıkıp yeniden iller yapacağız.” Demek ki bazı haber sunucularının dediği gibi durum hava cıvadan ibaret değil.
Neden mi bu alıntıyı yaptım? Zira krizin büyüklüğüne göre müdahale edilir. Yerel kaynaklar yetersiz kalırsa uluslararası yardım istenir. Bir deprem ülkesinde yaşıyorsanız her an hazırlıklı olmanız gerekir. Gerçek bir depremin provalardan farklı olduğunu bilmek gerekir. Koordinasyon sorununun olmaması için bütün birimlerin önceden brifing alması ve ne yapacağını bilmesi gerekir. Vatandaşın canhıraş bir şekilde enkazdan yakınlarını çıkardığı gibi (o anda herkesin yapacağı şey o olur!) amatörce dalmamak gerekir. Birçok arama kurtarma ekibini doğru şekilde koordine edip doğru çalışmalarını sağlamak gerekir. Can pazarının yaşandığı yerde elde telefon fotoğraf çeken arama kurtarma ekibinizin olmaması gerekir. Aksi halde çıkarılan insanların hastanede ölüm haberini almanız kaçınılmaz hale gelir. Bize çok şey gerekir. Ama hâlâ ders alınmadığı için dün gece meydana gelen deprem de yine insanlarımızın ölüm haberlerini aldık!
Açıklanan verilere göre 40 binin üzerinde canımız vefat etti. Yaralı sayısı belli değil. Yazıya başlarken valinin açıklamasını bu yüzden koydum. 5 katı ise 200 bin insan vefat etmiş demektir. Bir insanın vefat etmesi bir ailede ömür boyu iz bırakırken, yok olan aileler var. Tarihin en büyük deprem maliyetiyle karşı karşıyayız. Parasal değerinden bahsetmiyorum bile! Ne önemi var. Yardım gecesinde toplanan para şov amaçlı değilse on tane şehir kurulur. Ama giden bir tane insanı geri getirmez.
Bir önceki yazıda “önce tedbir, sonra tekbir!” demiştim. Biz örfü adedi bilen bir milletiz. Günlerce karanlıkta, soğukta kalmış insanların çıkarıldıkları ilk anda tekbir getirilmez. Faydasından çok zarar veriyor o insanlara. Artık şu bilim insanlarına kulak verin. Deprem sonrası yuvarlak masa etrafında yapılacak binalara bir avukat karar veremez. Yoksa bir sonraki depremde daha ağır bedeller ödenir. Deprem öldürmez, bina öldürür. Yan yana duran iki binadan biri sağlam biri yıkılıyorsa kabahati doğa olaylarına bağlamamak gerekir.
Bilim insanlarına kulaklarınızı tıkamaktan vazgeçin,
Binalarda deniz kumu kullanmaktan vazgeçin,
Fay hatları üzerinde bina yapmaktan vazgeçin,
Kader deyip olayı magazinleştirmekten vazgeçin,
Mahalleden olmayanların yardımlarını engellemekten vazgeçin,
Asrın felaketi gibi kavramlarla sorumluluktan kaçmaktan vazgeçin,
Aksi halde “doğa intikamını alır!” gerçeğiyle ara ara yüzleşmek zorunda kalırsınız. Bu yazdıklarım iktidara da muhalefete de yönelik cümlelerdir. “Nasılsanız, öyle yönetilirsiniz.” buyurur Hz. Muhammed. Bugün suçlu aramak yerine topyekûn artık bu felaketlere karşı önlem almanın zamanıdır.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Önce tedbir sonra tekbir!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.