Kadın, toplumun en küçük yapı birimini oluşturan aile üyelerinden biridir. Toplumumuzda ve kültürümüzde aile kavramı bizler için çok önemlidir. Aile kavramının oluşmasında ve sürekliliğinde kadın – erkek her ne kadar eşit role sahip olsa da kadının rolü yadsınamayacak kadar büyüktür. Çünkü gelecek nesilleri yetiştirme adına atılan adımlarda en büyük sorumluluk kadının omuzlarındadır. Bu bağlamda kadının aile, dolayısıyla toplum ve dolayısıyla ülke içerisindeki yeri ve önemini kavramak büyük önem taşımaktadır.
Aslında kadının toplumsal ve siyasal hayata katılımı noktasında geçmişe baktığımızda bu süreci belgeleri ile birlikte örnek gösterebileceğimiz Efendimizin “Veda Hutbesi” karşımıza çıkmaktadır. 124 bin Müslümanın karşısında bütün insanlığa seslenen efendimizin “Kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır” buyruğu ile kadın haklarını ilk olarak yüzyıllar öncesinden açıklamıştır.
Tabi ki kadının siyasal hayata katılımı noktasında ki süreçleri ele aldığımızda tarihimizde büyük önem arz eden örnekler görmekteyiz. Selçuklular döneminde hanedan mensubu kadınların siyasi ve idari hayatta ki ağırlıkları, Osmanlı Döneminde özellikle 19. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı İmparatorluğunun yapmış olduğu hukuk ve eğitim alanındaki dönüşümlerin kadının siyasallaşmasına ve örgütlenmesine teşvik etmesi, Milli Mücadele döneminde ki kadın derneklerinin, vatan savunması noktasında faaliyet gösterilen merkezler konumunda olması, Cumhuriyet Dönemi ile birlikte kadınlara siyasal hayata katılımı noktasında tanınan haklar küçümsenmeyecek derecede olduğunu ve batı medeniyetlerinden çok öncesinde kadınlara gerekli hakların tanındığını görmekteyiz.
Kadınlar toplumlarda ki dönüşümü sağlayan liderlerdir. Öyle ki aile ve toplum yaşamının iyileştirilmesinde, maddi imkansızlar içinde bile özellikle aileyi ayakta tutabilme noktasında inanılmaz çaba sarf edebilmektedir. Kadının toplumun her aşamasında gösterdiği bu çaba tabi ki siyasi hayatta da kendini hissettirmektedir.
21. yüzyıl dünyasında kadın toplumsal alanın her kademesine yerleşmiş gibi gözükse de, özellikle siyasal katılım noktasında gerekli konuma ulaşamamıştır. Seçme ve seçilme alanında yapılan yasal düzenlemelere rağmen kadınlar siyasal hayata katılımı noktasında maalesef erkeklerle eşit düzeye gelememiştir.
Kadının aktif siyasette yer alması demokrasinin unsurlarından biridir. Ülkemizde özellikle kadınların siyasal hayata katılımları noktasında siyasi partilerin kadın kolları büyük bir önem taşımaktadır. Yani kadınların siyasi arenada söz sahibi olmaları, yönetim kademelerinde yer almaları ve nitelik olarak kazanımlar elde etmeleri adına siyasi partilerin kadın kolları ve sivil toplum örgütleri önemli birer araç konumundadır. Kadınlar bu araçları kullanarak önlerine çıkan engelleri daha kolay aşabilirler.
02:00
News
Yazarlar
Yazarlar
Yazarlar
Yazarlar
Yazarlar
Yazarlar
