35,4715$% -0.03
36,6204€% 0.08
43,5200£% 0.42
3.058,86%0,20
4.986,00%0,02
3527676฿%2.72275
Yusuf bey öncelikle sizleri kısaca bir tanıyabilir miyiz?
Ben Kale’ye bağlı Gülen Köy mahallesinden Yusuf.1992 İstanbul Eminönü doğumlu Yusuf Dilber ben. İstanbul’da pazarlama işiyle uğraşıyordum. Evli bir çocuk babasıyım. Yaklaşık bir yıldır Kale.2ye köyüme döndüm. Doğanın bu eşsiz manzarası ve tabiatın sunduğu eşsiz manzarasının fırsatları değerlendirmek için böyle bir girişime girdik. Niyetimiz ve uğraşımız başarının güvencesi olacağının kanısındayım. Stabil bir hayatta çok farklı uğraşları denemek her zaman amacımdır.
Peki Köy’de hayatınız nasıl geçiyor? Nelerle uğraşıyorsunuz? Kısaca bahseder misiniz?
Aslında uğraştığım iş gereğince günümün çoğu kısmı bu işle aynı şekilde devam ediyor. Fırsat buldukça arkadaşlarla, komşularımızla samimi sohbetler içinde oluyoruz. Ayrıca birkaç tane de büyükbaş hayvan var. Onların bakımı günlük ihtiyaçları ayrıca uğraşlarımın içinde.
Kümes hayvancılığı fikri hayali nasıl başladı? Nasıl devam ediyor? Zorlukları ve güzellikleri nelerdir?
29 yaşında olmama rağmen İstanbul’un kalabalığı, trafiği, yoğun iş temposundan kaçmak isteyip ardından verilmiş bir karar oldu. Böyle bir işe girişme fikri insanın insana yetmediği hep bir arayış içinde olmasının getirdiği bir durum oldu aslında. Ayrıca azmin, inancın, kararlılığın ve emeğin her zaman galebe çalacağı fikri hep bende vardı. Emeğimle bir şeyler yapabileceğime hep inandım. Hiçbir şey göründüğü gibi kolay değil tabi. Sabah erken saatlerde kalkıp günün belli saatlerinde güneş altında uğraşmak yeri gelince ahır kokusuna dayanmak olsun bu işin zor yanları. Bir başka zorlayıcı etkende kışın soğuk saatleri. Aynı zamanda kolay ve güzel yanları da var bu işin. Ailecek vakit geçirmek gibi bunlarla uğraşmak.
Aslına ülkemizin genç girişimcilere ihtiyacı var. Sizler gençlere ve yaşıtlarınıza neler söylemek istersiniz?
Ben 29 yaşındayım ve emek vermeden hiçbir şeyin olmayacağını bilen ve gören biriyim. Toza, çamura, toprağa bulaşmadan bir şeylere sahip olmadım. Yani demek istediğim şu ki bir şeylere sahip olmak istiyorsan emek vermeli ve çabalamalısın. Vermeden almak bir Allah’a mahsus.
Yaklaşık 300 tane tavuk ile bu işin emek ve kazanç oranı ne durumdadır?
Ne kadar emek verirsem, çabalarsam o kadar kazancım oluyor yani sevgi saygı bir nevi devreye giriyor burada. Onlar benim patronum gibi düşünüyorum. Patron-işçi ilişkisi gibi bir bağ var desek çok da yanlış olmaz sanırım.
Son olarak sesinizi duyan değerli okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Gönül yıkmak çok kolay, kazanmak ise ondan daha kolay. Bu dünyayı daha yaşanılır bir yer haline getirmek için birbirimize ve tabiata karşı görev ve sorumluluklarımız var. Bu dünya hepimize fazlasıyla yeter. Birbirimize zorlaştırmayalım bu hayat herkese saygı, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum . Teşekkürler ederim.
Haber Ve Görüntü: Yusuf Akbaş
İzollu`da şirin bir yer: Gülen Köy
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.