Hatice Albayrak yazdı: "Normalleşmek adına, normal miyiz?" - Kale Gündem - Haberler - Son Dakika Haberleri - Malatya Kale İlçesi
DOLAR

34,9031$% 0.09

EURO

36,6102% -0.06

STERLİN

44,3425£% -0.37

GRAM ALTIN

3.010,04%-1,17

ÇEYREK ALTIN

4.928,00%-0,70

BİTCOİN

3486333฿%-1.2575

İmsak Vakti a 06:00
Malatya AÇIK
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Hatice Albayrak yazdı: “Normalleşmek adına, normal miyiz?”

Son zamanlarda ne kadar farklı gündemleri bir arada yaşamaya başladık öyle değil mi? Bu aralar çok hızlı yaşıyoruz desek çok da yanlış söylemiş olmayız bence.

Çoğumuz yaşadığımız günü kurtarmanın ve bitirmenin derdinde iken biten hayatlar ile karşılaştık ansızın deprem gerçeği ile.

Yine yaşadığımız günü karlı bitirmenin telaşı ve heyecanı ile birlikte yaptığımız ufak siyasetlerin peşinde iken seçim sürecine girdik kimi ve neyi hangi gerekçe ile seçemeyeceğimiz bir süreçte.

Suyun bereketli ve verimli olduğu bu topraklarda yağmurdan, sudan korkar olduk yaşadığımız sel felaketlerinde.

Ve bunca yaşadığımız afete karşı bizi bize hatırlatan güzel dost Ramazan-ı Şerifi buyur ettik şükürsüz gönüllerimize ve sofralarımıza.

Peki bizler nasıldık bu süreçler yaşanırken?

Öncelikle televizyon ekranlarına kilitlendik deprem sürecinde. Deprem bölgelerinde canlı bağlantılar yapan TV kanallarının birbiri ile yarışına bizlerde dahil olduk farkında olmadan. Gündüz enkaz bölgeleri, gece açık oturumlarda konuşulan konular ile her birimiz birer uzman olduk deprem ile ilgili birçok konuda.

Aslında depremi yaşarken siyasi depremi yaşar olmuşuz depremin içinde. Siyasetin bitmek bilmeyen artçılarının içinde, siyasilerin birbirlerine karşı kullanmış oldukları kurşun gibi sözlerin ve eylemlerin yanında, kurşun hızı ile unutuldu biranda yitirilen canlar, kaybedilen umutlar ve soğuk enkaz yığınları.

Sonra bir de baktık ki soğuk enkaz yığınlarının arasında baharın müjdecisi olan ve cemrenin yüreklerimize de düşmesi gereken Nisan ayında ellerimiz değilmiş sadece üşüyen. Çoğumuzun tek geçimi olan, çocuklarımızın yarını diye uğraştığımız kayısımızda üşümüş bizimle.

Yaşadığımız bunca şeye rağmen yine de “Rızkı veren Allah’tır”, “Hakkımızda hayırlı olanı ver”, “Rabbim bir daha yaşatmasın” duaları ile birlikte karşıladık Ramazan’ı çadırlarda, konteynırlarda, memleketin dört bir köşesinde. 

Şimdi merak ediyorum. Yaşadığımız bunca şeye rağmen normalleşmeliyiz artık diyerek attığımız adımlar nasıl olmalı? Ya da normal olan ne?

Halen sarılmayan deprem yaraları mı normal olan?

İnsanların çaresiz bakışları ve bekleyişleri mi normal olan?

Yarından umutsuz bugünden bihaber olarak yaşamak mı normal olan?

Siyasilerin hırsları uğruna söyledikleri ya da yaptıkları mı normal olan?

Malatya için atılmayan adımlar mı normal olan?

Bunlar normal değil. Peki bizler normalleşmek adına bu süreçlerde neler yapacağız.

Öncelikle hepimizin madden ve manen ağır hasar aldığı deprem gerçeği karşısında kendimizi toparlayacağız. Ayakta kalan sağlam binalar misali sağlam duracağız. Seçen ve seçilen için neyin kıymetli olduğu çokta anlaşılmayan seçim sürecinde sağduyulu davranacağız. Toprağın üstünde olduğumuz sürece toprağın nimetlerinden faydalanmak adına daha bir uğraşacağız. Ramazanı geçirdiğimiz şu günlerin hakkını vererek,  feyzini dileyerek ve affa sığınarak idrak etmeye çalışacağız. Belki o zaman yarınlar daha bir normal olur, ne dersiniz?

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Salih Doğan yazdı: “Kadim kültürlerin mekânı: Mardin”

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.