34,2541$% 0.03
37,6595€% 0.06
44,8879£% -0.3
2.913,01%-0,28
4.959,00%-0,60
2186780฿%2.38711
Merkez Bankası (MB) beklendiği gibi faiz oranlarını 2 yıl aradan sonra tek haneye indirerek, 9,5 puana çekti. Takip edenler bilir, faiz-enflasyon tartışmalarında istatistik analizlerinin sonuçlarını daha önce bu köşede yazmıştım. Nedensellik analizine göre ikisinin de birbirinin nedeni olduğunu ortaya koyan verileri paylaşmıştım.
Bir yazı dizi şeklinde bu konuyu derinlemesine analiz etmeyi düşünüyorum. İslam dünyasında geçmişten süre gelen bir faiz tartışması vardır. İnanç yönüyle bakanlar ve sadece istatistik olarak görenlerin ayrıştığı bu tartışmada, elbette iki tarafında kendine göre haklı gerekçeleri var. İki tarafın da hassasiyetlerini gözeterek bu konuya farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Yeni bir tartışmaya mahal vermeden, faiz konusunun tarihi süreç içerisinde kullanım alanlarından da örnekler vereceğim.
Faiz konusunda İslam dünyasında çok farklı görüşlerin olduğunu görüyoruz. Ulema diye tabir edilen ilim erbaplarının faize inanç temelli bakması beklenen bir durum. İslam dininin iki ana kaynağı Kur`an ve sünnet esas alındığında, faiz “haram” ve kesinlikle azı veya çoğu söz konusu bile olamaz. Kur`an`da faiz ile ilgili birçok ayette kesin hükümler var. Arapçada “riba” olarak ifade edilen faiz ile ilgili birkaç ayet ve hadisi paylaşmak istiyorum;
Bakara Suresi (275. Ayet): Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar. Bu, onların: “Alım-satım da ancak faiz gibidir” demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alış-verişi helal, faizi haram kılmıştır. Kime Rabbinden bir öğüt gelir de (faize) bir son verirse, artık geçmişi kendisine, işi de Allah’a aittir. Kim (faize) geri dönerse, artık onlar ateşin halkıdır, orada sürekli kalacaklardır.
Bakara Suresi (276. Ayet): Allah, faizi yok eder de, sadakaları artırır. Allah, günahkar kafirlerin hiçbirini sevmez.
Bakara Suresi (278. Ayet): Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve eğer inanmışsanız, faizden artakalanı bırakın.
Bakara Suresi (279. Ayet): Şayet böyle yapmazsanız, Allah’a ve Resulüne karşı savaş açtığınızı bilin. Eğer tevbe ederseniz, artık sermayeleriniz sizindir. (Böylece) Ne zulmetmiş olursunuz ne zulme uğratılmış olursunuz.
Al-i İmran Suresi (130. Ayet): Ey iman edenler, faizi kat kat artırılmış olarak yemeyin. Ve Allah’tan sakının, umulur ki kurtulursunuz.
Nisa Suresi (161. Ayet): Ondan nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri nedeniyle (öyle yaptık.) Onlardan kafir olanlara pek acıklı bir azap hazırlamışızdır.
Rum Suresi (39. Ayet): İnsanların mallarından artsın diye, verdiğiniz faiz Allah Katında artmaz. Ama Allah’ın yüzünü (rızasını) isteyerek verdiğiniz zekat ise, işte (sevaplarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır.
Süleyman bin Amr bin el-Ahvas babasından rivayet ederek şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i veda haccında işittim:
‘Dikkat edin, cahiliye faizlerinden her faiz iptal edilmiştir! Size mallarınızın aslını almak vardır, bu şekilde ne zulüm eder ne de zulme uğratılırsınız…’ buyuruyordu.”
Ebu Davud 3334, Tirmizi 3087, İbni Mace 3055, Albânî İrva 5/279
Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘…Cahiliye faizi de kaldırılmıştır. Faizlerimizden ilk kaldırdığım faiz Abdulmuttalib bin Abbas’ın faizidir. O tamamıyla geçersiz kılınmıştır…’ buyurdu.”
Müslim 1218/147, Ebu Davud 1905, Nesei 2711, İbnu’l-Carud 465, İbni Mace 3074, İbni Hibban 3944, Ahmed 14447, Albânî 1017
Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Faiz yetmiş üç baptır. Onların günah cihetinden en hafifi, kişinin annesi ile zina etmesi gibidir. Bilin ki, faizin en şiddetlisi Müslüman kişinin ırzıdır!’ buyurdu.”
Hakim 2259, İbni Mace 2274, İbnu’l-Carud 647, Albânî Cami 3539
Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) faiz yiyene, yedirene, faiz muamelesini yazan kimseye ve bu muamelenin şahitlerine lanet etti! ve:
‘Onlar günahta eşittir!’ buyurdu.”
Müslim 1598/106, Ebu Yağla 1849, İbnu’l-Carud 646, Beyhaki 5/275, Begavi 2054, Ahmed 1/393, 3/304, Tayalisi 343, İbni Hibban Mevarid 1112
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Helak edici yedi şeyden uzak durunuz!’ buyurdu.
Sahabeler:
−Ya Rasulallah! Onlar nelerdir? dediler.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
1) ‘Allah’a şirk koşmak,
2) Sihir yapmak,
3) Haklı olmanın dışında Allah’ın haram kıldığı nefsi öldürmek,
4) Faiz yemek,
5) Yetimin malını yemek,
6) Düşmanla karşı karşıya iken savaştan kaçmak ve
7) Zinadan korunmuş saf mü’min kadınlara zina iftirasında bulunmaktır!’ buyurdu.”
Buhari 2615, Müslim 89/145, Ebu Davud 2874, Nesei 3673, Albânî İrva 1335
Kur`an`a göre faiz alanlar direkt “Allah`a karşı savaşanlar” olarak nitelendirilmiş ve azap ile tehdit edilmiş. Hiçbir yoruma yer kalmayacak şekilde kesin sınırlar çizilmiş. Hadis kaynaklarından aktarılan yukarıdaki şu hadis oldukça ağır bir hüküm içermektedir: ‘Faiz yetmiş üç baptır. Onların günah cihetinden en hafifi, kişinin annesi ile zina etmesi gibidir. Bilin ki, faizin en şiddetlisi Müslüman kişinin ırzıdır!’ Hiçbir insan oğlu böyle ağır bir itham ile karşılaşmak istemez sanırım!
Sonraki yazıda ulemanın faiz ile ilgili görüşlerini aktarıp, tarihsel süreç içerisindeki faiz uygulamalarından örneklerle devam edelim. Zira bazı farklı uygulamaların olduğunu görüyoruz.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Neden doğru iletişemiyoruz?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.