Depremde dayanıksız olan neydi? - Kale Gündem - Haberler - Son Dakika Haberleri - Malatya Kale İlçesi
DOLAR

36,2362$% -0.05

EURO

38,0346% -0.03

STERLİN

45,8171£% 0.04

GRAM ALTIN

3.374,94%-0,03

ÇEYREK ALTIN

5.624,00%-0,04

BİTCOİN

3479014฿%-0.47434

İmsak Vakti a 02:00
Malatya PARÇALI BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Depremde dayanıksız olan neydi?

6 Şubat tarihinde Malatya’mızın da büyük bir hasar gördüğü bir deprem yaşadık. O esnada, hepimizin iradesinin, aklının çeperlerini darmadağın eden bir psikolojik ve duygusal çalkantı da yaşadık. İnsan ve toprağın yaşadığı bu çalkantı birbirinden bağımsız olmadığını bir kez daha tahayyül etmiş olduk. Son yıllarda arzın ve arşın mücavir alanlarını istila eden insanın doyumsuz maddi beklentilerinin yükünü kaldıramadı bu topraklar. Hakikatin ve hakikatli davranmamanın kusurlarına dayanamadı bu topraklar. Dünyevi makamların sarhoşluğu ile gözleri önünde yaşanan yanlışlara karşın maslahatçı bir tavır sergileyenlerin ikircikli tavırlarını kaldıramadı bu topraklar. Güvenimiz adaletimiz, merhametimiz, maalesef enkazın altında kaldı. Vicdanlar sabaha sakat bir şekilde uyandı.

Arz; aynı zamanda terimsel olarak mütevazı kelimesine karşılık gelir. Üzerinde barındığımız toprak yani “arz” bu kadar mütevazılığına rağmen yükümüzü kaldıramadı. Belki de bu depremden sonra “Ne ektiysen onu biçersin” atasözünü hafızamızdan çıkarmayacağız. Çünkü bizlerin bu arz üzerinde yapıp ettiklerimizi arz yeniden bize verdi. Bundan dolayı da bizlerin bireysel olarak serin bir kafa ile düşünmesi lazım. Biz neden trafik kazalarında, sel baskınlarında, depremlerde bu kadar çok hasar alıyoruz. Çünkü toprağın mütevazılığı karşısında şımarık bir tavır sergiliyoruz. 5 katlı binalar yerine 15 katlı binalar yapıyoruz. Dere yataklarını akarını değiştirip bitmek bilmeyen fantezilerimiz, hazlarımız, doyumsuzluklarımız, aç gözlülüğümüz için çok fazla anlam yüklediğimiz evler inşa ediyoruz. Çünkü toplum olarak işimizi iyi yapmıyoruz. Bugün işimizi iyi yapıyor olsaydık sadece inşaat firmalarını suçluyor olmayacaktık. Bugün işimizi iyi yapıyor olsaydık deprem sonrası arama, kurtarma, barınma vb. alanlarda çalışan gönüllü ve görevli olanları suçluyor olmayacaktık. Bugün işimizi iyi yapıyor olsaydık medya mecralarında doğru haber aramanın samanlıkta iğne aramaktan daha zor olduğunu tecrübe etmeyecektik. Aslında gün yüzüne çıkan şey yaptığımız işin karakterimizi ortaya koymasıydı. Hepimiz ifşa olduk. İşimizin hakkını veremedik maalesef. Allah’ın bizim yaşamamız için bahşettiği bu toprakların altını üstüne getirdik.  Daha ötesine ulaşmak için, daha çok kazanmak için, daha konforlu yaşamak için vs. İnsana, doğaya, börtü böceğe karşı olan ikizyüzlü tavrımızdan dolayı geldiğimiz sonuç; 50 bin civarı ölüm, 100 bin civarı yaralanma, on binlerce yıkım, milyonlarca psikolojik travma.

Hayatımızda en çok olması gereken adalet, merhamet, vicdan, güven duygularının tamamı bir enkaza döndü. Evimizde yetiştirdiğimiz çiçeğin toprağına özen gösterdiğimiz gibi, evimizde beslediğimiz hayvanın mamasına özen gösterdiğimiz gibi toprağımızın üzerine diktiğimiz devasa binaların yükünü kaldırıp kaldırmayacağını hiç hesaba katmadık ve özen de göstermedik.

Günün sonunda “Gönülleri coşturan ayla güneşin” dediğimiz Malatya’mızın gönlü kırık, geceleri karanlık, gündüzleri harabe, sokakları bomboş. Bunu bize kim yaptı demeye gerek yok. Bunu bize yine biz yaptık. O zaman toplum olarak, yönetenler olarak, yönetilenler olarak bu toprağın üzerinde güven, adalet, merhamet ve vicdan çerçevesinde kenetlenmek suretiyle, bireysel ikballerimiz bir tarafa bırakmak suretiyle yeniden Bismillah demenin zamanı.

Bu şehrin geleceğine zarar verecek her şeyden uzak duracağımıza başta yöneticiler olmak üzere tıpkı TBMM’de yapılan yemin gibi; namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ederek Bismillah deme zamanı.

Çünkü şimdi Malatya zamanı…

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem gazetesinin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Depremde kültürel mirasımız büyük zarar gördü!

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.