34,2445$% 0.14
37,0701€% 0.84
44,5671£% 0.98
2.948,77%0,81
4.960,00%0,32
2559738฿%0.95616
Kale Gündem – 31 Mart yerel seçimleri yaklaşırken, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Yeşilyurt Belediye Başkan adayı Alper Gürsoy, Yeşilyurt’un en büyük sorunlarını ve geliştirdiği çözümleri paylaştı.
Malatya’nın deprem bölgesi olarak büyük yıkıntılar yaşadığı şu süreçte siyasete girmeyi riskli bulmadınız mı?
Aslında ben bir eczacıyım. 1997 yılından beri Malatya’da eczacılık yapmaktayım. Aslen Arapgirliyiz ama hayatım Malatya’da geçti. Çocukluğum Sıtmapınarı’da geçti. Daha sonra Ankara Gazi Üniversitesi’ne gittim. Eczacılık fakültesini bitirdikten sonra Malatya’da eczacılık yapmaktayım. Eczanem 6 Şubat depreminde yıkıldı. Bizde bir deprem mağduru olduk. Daha sonra eczanemizin yerini değiştirdik. Farklı bir yere geçtik. Şimdi orada eczacılık işlerimize devam etmekteyiz. Malatya’yı çok seviyorum. Malatya benim kendi memleketim. Ailem burada, dedemin mezarı burada, annem çok şükür hayatta ama babamın mezarı burada, amcamlar burada, çocukluk arkadaşlarım, büyüdüğümüz insanlar, eşim, çocuklarım hepsi burada. Malatya bana bunların hepsini verdi. Malatya’da yaşamaktan da keyif alıyorum. Malatya’daki insanlarla beraber olmaktan da keyif alıyorum. Malatya’dan ayrılmakta istemedim. Eczacılarda şehir değiştirmek öyle kolay değil şartları var. Fakat depremden sonra bu hak verildi. Malatya’da kırkın üzerinde eczacı gitti. Çalışma koşulları olmadığı için ve eczaneleri yıkılan meslektaşlarım şehirden ayrıldılar.
Evet ben de gidebilirdim. Türkiye’nin istediğim bir yerinde istediğim bir ilçesinde eczane açabilirdim. Allah’a çok şükür öyle imkanlarımız da vardı. Malatya’dan uzaklaşabilirdim. Fakat sevdiğimiz kent sıkıntıya düştü ve biz bir anda onu terk ediyormuşuz gibi hissettim. Malatya’dan ayrılmayı seçmedim. Malatya’da kaldım. Bugüne kadar Malatya bize bir şey verdi ama bundan sonrada biz Malatya’da kalarak burada çalışmaya devam ederek Malatya’nın eskisinden daha iyi bir hale gelmesi için çalışacaktık. Nitekim burada kaldım. Bu dönem içerisinde Veli Bey birçok yardımlar yaptı. Bizde Onunla beraber çalıştık. Türk Eczacılar Birliği’nin kurduğu Sahra Eczanelerinde nöbetler tuttum. Bizde kendi çapımızda yardımcı olduk. 6 Şubat’tan bugüne kadar herhalde 10 gün ayrılmışımdır. O zaman dilimimde de ailemi gördüm. Onun haricinde böyle bir iki günlük toplantılar haricinde hiç Malatya’dan ayrılmadım. Yani yaklaşık bir yıl bir ay oldu. O günden beri hep buradayım. Hiç Malatya’dan çıkmadan burada çalışıyorum. Malatya’nın gerçekten eksiklerini gördüm, hâlâ da görüyorum. Bunları tamamlamak, gençler, kadınlar için ya da yatırımcılar için yaşanabilir bir şehir haline getirmek istiyoruz. Malatya’ya baktığımda gerçekten üzülüyorum. Birçok doktor biliyorsunuz İstanbul’a gitti. Malatya’dan ayrıldılar. Şu anda onları çağırıyorsunuz gelmiyorlar. Çok ciddi ücretler olsa bile gelmiyorlar. Neden? “Malatya’ya geldiğim zaman çocuğum hangi okula gidecek?” “Ben hangi güvenli evde kalacağım?” veya “Kendime göre bir yerde kalabilecek miyim?” diye soruyorlar. Olay sadece para demek değildir. Aynı zamanda sosyalliktir, çocuklarınızın geleceğidir, yaşadığınız ortamdır. Onun için Malatya çok gecikti. Malatya’nın bir an önce artık toparlanması lazım. Baktığınızda üç belediye ve birçok milletvekili olmasına rağmen ortada bir tek Veli Bey ve biz varız. Malatya’nın şu son halini de görüyorsunuz. Hiçbir şey yok. İşte birkaç tane konut burada yapıldı. Onların bir bölümü teslim edildi. Daha doğrusu kurası çekildi. Fakat o konutların teslim edilmesi için çok uzun zamanı var. Suyu bağlı değil, doğalgazı bağlı değil, yolları yapılı değil. Altyapısı yok. Kanalizasyonu yok. Bu sorunların çok hızlı çözülmesi lazım. Gençlerin Malatya’dan gitmek istemediği bir Malatya meydana getirmek için burada kaldım ve bu göreve talip oldum. Çalışkan bir belediye başkanı olacağız. Bugüne kadar Malatya bize vefa gösterdi şimdi sıra bizim. Bizim vefa göstermemiz gerekiyor.
Yani hasta olan bir akrabanızı, eşinizi hasta oldu diye bırakmak olur mu? Çünkü Malatya bizim her şeyimiz. Hasta olan birini terk etmek ne kadar yanlış bir şey ise şu an Malatya’yı da terk etmek o kadar yanlıştır. Malatya’nın yanında durup hep biz aldık, şimdi verme zamanı. Biz vereceğiz ki o tekrar iyileşecek, eskisinden daha iyi bir hale gelecek ve böylece biz hepimiz yine mutlu mesut yaşayacağız. Çocuklarımız burada mutlu mesut yaşayacak.
Aslında siyaset bu anlamda sizin için bir fırsat olmuş. Yeşilyurt’tan adaysınız. Yeşilyurt bizim en önemli merkez ilçelerimizden bir tanesi. Yeşilyurt’u ayağa kaldıracak çalışmalar neler olacak?
Şimdi Malatya biliyorsunuz ki doğası, kültürü, geçmişten bugüne kadar baktığınızda ta Roma’dan hatta onu da bırakın Arslantepemiz var. Bugün Urfa’daki Göbekli Tepe, Antep’teki Zeugma bizim de bir Arslantepemiz var. Binlerce yıl geçmişe dayanıyor. İlk defa mühürlerin olduğu, ticaretin yapıldığı bir yer burası. Romalılardan kalan Selçuklu mirası, Osmanlı mirası onun haricinde bizim kendi doğamız. Harika yemeklerimiz ve insanlarımız var. Dolayısıyla biz bunları turizme yani yurtiçi ve yurtdışı turizme açıp buraları insanların ziyaret etmesinin sağlanması gerekir. Elbette önceliklerimiz var. Nedir bu önceliklerimiz? Öncelikle esnafımızın bir an önce ayağa kalkması. Sizde şimdi konteynerde yaşıyorsunuz. Evet tamam bir iş oluyor ve şu anda bir şeyler dönüyor ama sürekli burada kalamazsınız. Tamam iyi de biz ne zaman kendi evimize geçeceğiz? Nasıl olacak bu? Dolayısıyla bunun bir an önce hazırlanması, bu işin toparlanması gerekiyor. Esnafımızın kendi yerine geçmesi gerekiyor. Her şeyden önemlisi sizin “Biz ne zaman yerimize geçeceğiz?”, “Ne zaman iş yerlerimiz yapılacak?” soruların yanıtını bilmeniz gerekiyor. Bu anlamda bir şeffaflık gerekiyor. Bizim burada yapmak istediğimiz en önemli iş bu. Yani esnafımızı bir an önce kalkındırmak. Zaten sizler gazetecisiniz daha iyi bilirsiniz. En çok etkilenen bu dört il içerisinde sanayisi, esnafları, çarsısı en büyük hasar gören yer Malatya. Bu da tabii Malatya’nın ticaret anlamındaki, esnaflar anlamındaki bütün dengesini bozuyor ve çok ciddi göç vermemize neden oluyor. Esnaflar çok ciddi sıkıntıda. Bunların toparlanması gerekiyor ki bir an önce bizde ayağa kalkalım. Tekrar ticaretimiz yerine gelsin. Dolayısıyla yapılanma daha çok hızlanacak. Göçü bir kere engelleyeceğiz. Hatta onun haricinde gidenlerin de tekrar gelmesini sağlayacağız. Turizmi burada mutlaka geliştireceğiz. Festivaller şehri olacak burası. Mutlaka kayısı festivalimiz, kiraz festivalimiz olacak. Film festivalimiz vardı. Bizim niyetimiz “Kayısı Çiçeği Festivali” yapmak. Adana’da yapılan festivalleri bilirsiniz. O festivali yapan Malatyalıdır. Oraya gidiyorlar Adana’nın yerel sanatçılarını getiriyorlar. Otobüse de bindiriyorlar geziyorlar. Yani üç gün boyunca Adana’ya bir Adana daha geliyor. Otellerde yer yok. Bunlar sayesinde esnaf daha çok kazanıyor, turizm canlanıyor. İnsanlar Adana’yı tanıyor. Oraların otelidir, turizm alanlarıdır her şey çalışıyor. Bizimde bunu mutlaka yapmamız gerek. Yani sanat, kültür, turizm hem esnafımızın gelişmesi için hem de Malatya’nın tekrar eskisinden daha iyi hale gelmesi için en iyi faktörler olacaktır.
Başkanım 31 Mart’ta yetkiyi aldığınız vakit kaynak yönetimi durumunda nasıl bir yol izleyeceksiniz? Yetkiyi alamazsanız muhalefet olarak nasıl bir yol izlemeye devam edeceksiniz?
Şimdi şöyle söyleyeyim biliyorsunuz iller bankasından paralar geliyor. Şimdi bizim nüfusumuzu azaltacak halleri yok. Zaten Malatya’nın kaynaklarını bir kere Malatya harcayacak. Biz bunu kesin ve net tüm hemşehrilerimize söylüyor ve söz veriyoruz. Bizim en büyük yapacağımız iş bir kere şeffaflık olacaktır. Ben de Veli Bey de bunu taahhüt ediyor. Belediyede yaptığımız her şey açık ve seçik olarak önünüze koyacağız. “Bizler ne kadar para harcamışız?”, “Gelirimiz ne?”, “Giderimiz ne?”, “Yatırımlarımız ne?” Yaptığımız ihaleleri mutlaka Ankara’da olduğu gibi yayınlayacağız. Belediye meclisleri yayınlanacak. Siz bunu göreceksiniz. Dikkat edin şu anda hiçbir şeyden haberiniz var mı? Yok. Rezerv alanlar nasıl olacak? Bunlar nasıl yönetilecek? Orada evlerini ve iş yerlerini kaybeden insanlar oraya yeniden nasıl sahip olacak? Ne şekilde şartlarla sahip olacak? Bunların hiçbirisi yok. Biz bunları bir kere size söyleyeceğiz. Biz Malatyalıların aleyhine olacak hiçbir şeyi bir kere kabul etmeyeceğiz. İkincisi biz dar bir grubun bir çevrenin belediye başkan olarak buraya gelmiyoruz. Biz Malatya halkının belediye başkanı olarak geleceğiz. Dolayısıyla kaynaklarımız birtakım gruplara değil sadece Malatya’ya gidecek ve biz bunu da çok iyi kullanacağımızı biliyoruz. İnşallah mahcup da olmayacağız. Malatya’yı çok hızlı bir şekilde onların düşündüğünden daha hızlı bir noktaya getireceğiz. Şimdi size bir soru soruyorum. Bir gazeteci olarak bana şunu söyleyin. Bugüne kadar altı tane milletvekilimiz var. Bunların hepsinin muhalefette olduğunu düşünün. Yeşilyurt, Battalgazi, Büyükşehir bütün hepsinin yine muhalefette olduğunu düşünün. Bundan daha kötü bir halde olabilir mi Malatya? Olabilir mi? Yani daha kötü ne olabilir? Dolayısıyla biz bundan daha kötü olmayacağız. İkinci bir şey daha soracağım. Hem vatandaşlarımız da soruyorum. Yarın rezerv alanlarda bir sıkıntı olsa Malatyalıların aleyhine bir şey olsa mesela evler yapılmasa veya gecikse diğer partinin belediye başkanı seçildiğinde ses çıkarabilir mi? Çıkaramaz. Peki Veli Bey ses çıkarır mı? Çıkarır. Tüm Türkiye’ye duyurur mu? Sizlere duyurur mu? Duyurur. Ben ses çıkarır mıyım? Çıkarırım. Ne yapacaklar bize? Ben eczacıyım beni öldürecek halleri yok. İdam edecek halleri yok. Biz yani kendi eczacılığımızı bırakacağız bu işlere geleceğiz ve burayı yapacağız. Dolayısıyla biz bunları çok daha hızlı yaparız. İkincisi Eskişehir var. Bu örneği hep veriyorum. Eskişehir 1990’lar zamanında tozuyla, toprağıyla, çamuruyla ünlü bir yerdi. Sonradan ne oldu? Eskişehir’e bir gidin. Ben gittim gördüm. Siz de görmüşsünüzdür belki. Tur otobüslerinin biri gidiyor biri geliyor. Orada sosyal anlamda parkları, prestijli caddeleri, yürüme alanları ile harika bir şehir olmuş durumda. İstanbul’a gittiğinizde en çok hangi semte gitmeyi canınız istiyor? Bakırköy’e gidiyorsunuz, Kadıköy’e gidiyorsunuz. Neden Esenyurt’a gitmiyorsunuz? Yani dolayısıyla biz bunu çok iyi yapacağımıza inanıyoruz. Nasıl yönetileceğini biliyoruz. Paranın nasıl bulunacağını, bu kaynakların nasıl yönetileceğini, Malatya’ya nasıl faydalı olacağımızı biliyoruz ve bu anlamda da çalışacağız. Dolayısıyla biz her şeyi açık ve seçik yapınca herkes de bunu görecek. İnanın Malatya eski halinden çok iyi olacak. Bu anlamda ben hiç endişe etmiyorum. Allah’a çok şükür inançlı insanlarız. Geleceği göremiyoruz. Ak Parti’nin Medya Başkanı’nın söylediği gibi milyonda bir ihtimal yok demiyoruz. Biz Allah’ın izniyle inşallah hakkımızda hayırlısı, kazanmayı umut ediyoruz. Fakat kazanamama durumunda da Malatya’da kalacağım. Yine bunları söylemeye devam edeceğim. Veli Bey de Malatya’da olacak ve biz Malatya’da olmaya devam edeceğiz. Peki ben size şöyle bir soru sorayım. Milyonda bir ihtimal bile yok ama biz boşa seçim yapıyoruz herhalde. Oldu ki milyonda bir ihtimal oldu. Karşı taraf seçimi kaybetti. Peki bu insanlar ayın birinde mi yoksa ikisinde mi Malatya’yı terk eder? Bende asıl bunu size soruyorum. Şimdi Büyükşehir Belediye Başkan adayımız, Yeşilyurt Belediye Başkan adayımız sizce seçim kaybederse birinci gün mü 05.30 uçağıyla gider, yoksa ikinci gün mü? Onlar Malatya’da kalacak mı? Burada oturacak mı? Bildiğim kadarıyla evleri yok tahsis edilmiş bazı yerlerde kalıyorlar. İnşallah kendi evlerine de sahip olur Malatya’da da otururlar. Biz kazansak da kaybetsek de var gücümüzle çalışacağız. Malatya’nın gördüğü en çalışkan belediye olmak için elimizden geleni yapacağız. Olur ya kazanamazsak öyle takdir edilirse biz küsecek değiliz. Yine Malatya’da olacağız. Malatya’da yaşayacağız. Elimden geleni yine yapmaya çalışacağım. Bu şekilde çalışmaya devam edeceğiz.
Başkanım şu an saha çalışmalarınız devam ediyor. Biraz sahayı konuşalım. Sahada vatandaşın tepkisi ve talepleri ne yönde? Olumlu veya olumsuz size geri dönüşlerden biraz bahsedebilir misiniz?
Çok şükür şu ana kadar ben bir tepkiyle ya da sıkıntıyla karşılaşmadım. Yani herkes hayırlısı olsun inşallah kazanırsınız diyor. Mesela gençler ağabey inşallah siz kazanırsınız diyor. Çünkü Malatya’da artık yaşayamıyoruz, yaşayacak hiçbir şey kalmadı. Eğer siz kazanamazsanız biz artık Malatya’dan gideceğiz diyor. Bunu ciddi ciddi söylüyor. Ağabey bir bak diyor. Yukarıdan aşağıya yürürken bir bakın diyor, kimse gülümsemiyor. Halk artık gülmeyi unuttu. Evet tamam deprem var ama siz moral vereceksiniz. Malatya gülmeyi unuttu. Malatya’yı yönetenler sadece şahsi çıkarları, o menfaatleri ve iktidarlarını korumak için hareket ediyorlar. Oysaki biz öyle değiliz. Biz halkımız için hareket edeceğiz. Neden, gerçekten neden çocukların yüzü gülmüyor? Neden çocuklar Malatya’dan gitmek istiyor? Şimdi sizler gazeteci olarak sorun şuradaki çocuklara. Çocuklar gitmek mi istersiniz, kalmak mı istersiniz? Valla imkânı olan bir tane çocuk ben burada kalmak istiyorum demez. Hepsi gitmek istiyorum der. Yani burada kalanlar da yazık imkânı olmadığı için kalıyor. Dolayısıyla biz bunu çok hızlı bir şekilde tersine çevirmeliyiz. Biz mevcut belediyecilik anlayışıyla devam edersek bu iş baya da uzayacak gibi görünüyor. Bir iki sene içinde Malatya’da kimse kalmaz. Malatya’nın demografik yapısı ciddi anlamda değişir. Görüyoruz işte Elazığ’a, Diyarbakır’a bakın. Etrafınıza bir bakın. Eskiden oralardan hep Malatya’ya gelirlerdi. Şimdi buradan oraya gidiyorlar. Elazığ’da herhangi bir yere gidin. Malatya’dan çok insan tanıyınca orada mutlaka bir Malatyalı görüyorsunuz. Ya mümkün değil ya böyle bir şey olabilir mi? 2024 yılına gelmişiz daha bir çevreyolumuz yok. Çevreyolu hakkında da geçenlerde bir şey duydum inşallah doğru değildir emin olamadım. 10.000 TL bütçe ayırmışlar. Yapanlar da gitmiş ve o çevreyolu küçük. Elazığ Çevreyolu artık eskidi. Etrafı bina oldu, mahalleler oldu. Şimdi onun kuzeyine yani Peltek tarafına da çok güzel yol yapılmış bitmek üzere zaten. Yakında oradan da geçmeye başlarsınız. Bingöl’ü bağlayacak olan o yolu yapıyorlar. Aralarda bir sürü yol var. Mesela onların orada yapılan TOKİ’ler çok güzel. Sosyal alanlar, sosyal donatılar, kafeler. Bizim burada 15 yıldır TOKİ’lerimiz var. O TOKİ’leri bir görün iç içe. Hâlâ daha orada sosyal hiçbir şey yok. İnsanlar hep çarşıya inmek Malatya merkeze gelmek zorunda kalıyorlar. Aynı şekilde burada yapılan TOKİ’lere baktığınız zaman hepsi iç içe bir durumda. Sosyal anlamda hiçbir şeyi yok. Mahalle kültürü yok. Orayı sanki bu eski Sovyet binaları gibi hepsini birbirine yakın aynı tipte yapmışlar. Böyle duruyor bu olmaz. Elbette ki orada da insanlar oturacak ama siz herkesi oraya gönderemezsiniz. Herkes orada yaşamak istemez. Onun için biz mutlaka yerinde dönüşüm hızlıca yapılmasını istiyoruz.
Başkanım aslında çok kıymetli şeyler söylediniz. Heyecanınız da güzel. Aklınızda birçok proje var. Muhtemelen bunları da planlamışınızdır. Şimdi Yeşilyurt bölgesi kırsal ve kentsel olarak iki ayrı bir bölge aslında. Bununla alakalı bir değerlendirme yapar mısınız? Aynı zamanda şunu da soralım bir kapanış olsun. Yeşilyurtluların ve Yeşilyurt’ta yaşayanların, Malatyalıların sizinle karşılaştığı zaman en büyük beklentileri, istekleri neler oluyor?
Özellikle 2019’dan sonra çok hızlı bir şekilde gelişti. İşte Bostanbaşı bölgesi ciddi anlamda değişti. Malatya’da bir söz vardır. “Malatya Batı’ya doğru genişler.” Neden? Hiç de öyle bir şey yoktur. Neden Kuzey’e veya Güney’e doğru genişlemiyor. Çünkü siz imkanları bu şekilde hazırlarsanız gelişmeyi, böyle yönlendirirseniz böyle olur. Batı’ya doğru genişler diye bir şey yok. Siz imkanları doğru verin Malatya nereye doğru genişlerse genişlesin. Niye bu tarafa doğru genişledi? Çünkü bu tarafta rant vardı. E şimdi sonucu da görüyoruz. Bizler tabii elit tabaka gibi değiliz. Bizler hayatımız boyunca çalışıyoruz bir tane evimizi alıyoruz. Çocuklarımızı okutuyoruz. Hayattaki tek amacımız yaşayıp ölmek bu kadar. Şimdi oradaki insanlar belki iki tane evini sattı gidip orada ev aldı güzel bir yerde oturalım diye. Yani az önce dediniz ya buralar şehirleşti. Şehrin hali ortada. Yapılan şehir buradan belli. Aşağı tarafa gittiğiniz zaman Şahnahan ve Topsöğüt yolları yok. Orada giden su boruları ta otuz kırk yıllık. Bakın bugün Topsöğüt’te, Dilek’te, Şahnahan’da borular çok eski. Defalarca insanlar söylemişler iletmişler ama hiçbir şey yok. Adamlara asbesti borulardan su içiriyorlar. Topsöğüt’te yapılan konutları görüyorsunuz. Artık onu da size sunuyorum. Daha oturmadan insanların paralarını da aldılar nasıl olacak hiçbir cevap yok. Bir de ağırdan hafife, hafiften orta hasara çevrildiler. Güvenip de nasıl oturacaksınız? Karşınızda muhatap bulamıyorsunuz. Şehirleşme az önce size söylediğim gibi vatandaşın, biz Malatyalıların menfaati değil de daha çok hep o belli grup ve insanlar nereye yatırım yapmışsa oraya doğru gidiyor. Neden siz aşağıya doğru güzelce imkanlarla caddeler yapmıyorsunuz? Oralarda şehirleşmeye imkân verirseniz Dilek, Topsöğüt, Yeşiltepe gayet şehirleşmek için güzel yerler. Merkez’e de yakın. Neden bu tarafa doğru gönderiyorsunuz? Bakın şimdi orada konutlar yapılıyor değil mi? Sabah erken bir saatte sanayiye doğru gidiyor musunuz? Geçen uçağı kaçırdım. Sabah gidemiyorsun, akşam gelemiyorsun. O viyadükte Allah korusun kaza olsa bir şey olsa başka alternatif yok. Malatya’dan ne çıkabiliriz ne girebiliriz. Şimdi o tarafta 6000 tane belki daha da çok ev yapılacak. İptal oldu deniliyor ama bilmiyorum. Yarın orada oturan insanlar buraya işe nasıl gelecek? Akşam evlerine nasıl gidecekler? Hiç düşünülmüş mü? Hayır. Depremin üçüncü günü hiçbir şey yapılmadan dediler ki biz oraya ev yapacağız. Nitekim başladılar ve yapıyorlar şimdi. Tamam yapılsın, bunların hizmetini de götüreceğiz. Fakat düşünülmeden, liyakat olmadan, kağıt üzerinde işler yapılıyor. Oysaki neden yerinde dönüşüm yapmıyorsunuz? Şimdi orada sosyal donatıların hiçbirisi yok. Az öncede dediğimiz gibi. Camisi yok, okulu yok, sosyal alanları yok. Hiçbirinin altyapısı yok, doğalgazı yok, elektriği yok. Hepsi bir daha gelecek. Şimdi oradaki evlerin tanesi benim duyduğuma göre dört ila dört buçuk milyon arasıymış. Verilen parayı biliyorsunuz. Yedi yüz elli artı yedi yüz elli toplam bir buçuk milyon. E geriye kaldı üç milyon. Bunu size kredilendirecekler. Memur maaşına da endekslenecek. Artık siz ömür boyu üç milyonu ödeyin. Hepimiz biliyoruz bunun taksitleri nasıl olacak? Sekiz yılda on yılda nasıl ödenecek? Kaç kişi bunu nasıl ödeyecek? Bunların bir de memur maaşına göre arttığını düşünün. Hiç böyle hafiflemeyecek de sürekli artacak ve çok mağdur çıkacak. Plansız programsız yapılan işler bunlar. O anda masanın üstünde düşünmeden ben bunu yapayım diyor ve yapıyor.
O zaman sizin için daha çok halkın menfaatlerini merkeze koyan bir belediye başkanı diyebiliriz miyiz?
Bizim zaten başka bir düşüncemiz yok. Bizim için Malatyalıların menfaati en önemlisi. Malatyalıların menfaatine olmayan aleyhine olan bir şey mümkün değil. Ben de Veli Bey de yapmayız. Yapanın da yakasından tutarız. Size de söyleriz. Hep beraber bunun karşısında dururuz. Kesinlikle Malatyalıların aleyhine hiçbir şey yaptırmayız. En önemlisi Malatya’nın aleyhine olacak her şeyden haberiniz olacak. Şeffaf olacak yapılan her şeyi göreceksiniz. “Alper Gürsoy ve ekibi ne yapmış?”, “Parayı nereye harcamış?”, “Nasıl yerler yapmış?” Bir kere bunların hepsini göreceksiniz. Sizden hiçbir şey saklamayacağız. Dediğim gibi şirketlerin başında da ailemiz, ablamızın oğlu, halamızın çocuğu olmayacak. Benim zaten öyle bir ailem yok. Hep liyakatli ve gerçek insanlar orada olacak. Bizim menfaatlerimiz için değil Malatya’nın menfaatleri için çalışacak.
Röportaj: Hatice Albayrak, Hasan Batar, Elanur Toper
Hanife Yazıcı’dan Miad Evlerindeki Çocuklarla Buluştu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.