Çetinkaya, "Marka Değerini Korumak Bir Firmanın Kredisidir" - Kale Gündem - Haberler - Son Dakika Haberleri - Malatya Kale İlçesi
DOLAR

36,3035$% 0.08

EURO

37,9926% 0.15

STERLİN

45,8219£% 0.12

GRAM ALTIN

3.421,11%0,00

ÇEYREK ALTIN

5.710,00%-0,05

BİTCOİN

3472192฿%0.23315

İmsak Vakti a 02:00
Malatya HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Çetinkaya, “Marka Değerini Korumak Bir Firmanın Kredisidir”

Çetinkaya Deri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetinkaya ile deri sektörünü ve Çetinkaya Deri markasının bugünlere geliş hikayesini dinledik. Mehmet Çetinkaya Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların sektörü nasıl etkilediğini ve dönüm noktalarını Kale Gündem'e anlattı.

1-) Mehmet Bey sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Kale Gündem – Ben Mehmet Çetinkaya, 1969 doğumluyum. İlk ve ortaokulu Malatya’da okudum. Daha sonra İstanbul’a geldik. O zamandan beri hayatım İstanbul’da geçiyor.

2-) “Çetinkaya Deri” fikri nasıl ortaya çıktı? Markanızın hikâyesini sizden dinlemek isteriz?

Çetinkaya Deri ilk olarak 1981 yılında kuruldu. Ama daha öncesinde de babamın kurduğu bir firma vardı. İlk olarak Beyazıt Gedikpaşa’da başladık bu işe. Deri parçaları almakla beraber daha sonra bütün deri aldık. İlerleyen dönemlerde de kendi fabrikamızı kurduk. Böylece yıllardır deri üretimi yapıyoruz.

3-) Bu sektörde çalışırken size tecrübe kazandırdığını düşündüğünüz işler nelerdi?

İş motivasyonu. Gerçekten işimizi severek yapmak. Çünkü işini severek yapmazsan başarılı olma şansın yok. Bugüne kadar yaptığımız işlerde de her zaman “Daha iyisini nasıl yaparız?” sorusunun yanıtına odaklanarak ilerledik. Bu şekilde de fabrikamızı bugünlere kadar getirdik.

4-) Deri sektöründeki son trendleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Trend olayı çok farklı. Biz yıllardır dünyadaki fuarlara katılıyoruz. Dünya genelindeki trend renkleri yakalamamız lazım. Bu nedenle yurt dışında çalıştığımız tasarımcılar var. Bu tasarım ekipleri fabrikamızdaki Ar-Ge ekibiyle birlikte ürünü geliştirerek “Bir sonraki yılın ürünü nedir? Rengi nedir?” sorularını cevaplayarak, bir sonraki yılın alt yapılarını hazırlayarak yeni yılın trendini yakalamış oluyoruz.

5-) Sürdürülebilirlik konusunda şirketinizin aldığı önlemler var mı, varsa bu önlemler nelerdir?

Bu konuyla alakalı biz fabrikamıza ciddi yatırımlar yaptık. “Çevreye zarar vermeden nasıl ürün üretebiliriz? Kullandığımız sudan tutun da kullandığımız kimyasallardan çıkan zararları tekrar doğaya nasıl kazandırabiliriz?” sorularına mühendislerle birlikte çözümler üretiyoruz. Yaklaşık 14 yıldır dünyaca ünlü markalara üretim yapıyoruz. Çalıştığımız markalar da zaten doğa dostu üretim yapılmıyorsa sizden ürün almıyorlar. Bu nedenle çevreyi kirletmeden en iyi ürünü çıkarmak için çalışıyoruz.

6-) Piyasadaki rekabet ortamını nasıl görüyorsunuz ve şirketinizin rekabet avantajları nelerdir?

Rekabetle alakalı çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Türkiye’de rakibimiz yok. Biz dünyayla rekabet içerisindeyiz. Hindistan, Çin, İtalya, Fransa gibi bir sürü ülke var karşımızda. Böyle bir ortamda rekabet sağlayabilmek için elektriğimizin, suyumuzun ucuz olması gerekiyor. Bunlar Türkiye’de inanılmaz pahalı. Hammaddede sıkıntı yok ama ana kalemler sebebiyle rekabet etme oranımız çok azalıyor. Hindistan’da insanlar 100 dolara çalışıyor. Bu nedenlerden dolayı biz tamamen odağımızı kaliteli ürün üretmeye çevirdik. Firmalara ancak kaliteli ürün satarak rekabet ortamını dengelemeye çalışıyoruz.

7-) Sosyal sorumluluk konusunda şirketinizin projeleri var mı?

Ege Üniversitesi, Uşak Üniversitesi ve Okan Üniversitesi gibi kurumlarla çalışıyoruz. Hem genç nesilden eleman yetiştirmek hem de dünyadaki trendlere ulaşabilmek adına gençlerimizi sosyal projelerde destekleyerek dünyanın farklı ülkelerine gönderiyoruz.

😎 İş güvenliği ve çalışan refahı konusunda şirketinizin politikası nedir? Şu an kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?

100 kişinin üzerinde insana istihdam olanağı sunuyoruz. İş güvenliği uzmanlarımızla çalışıyoruz. Böylece personellerimizin hem sosyal hem de iş alanında daha verimli hale gelebilmeleri için elimizden gelen olanakları sağlıyoruz.

9-) 1982 yılında kurulmuş bir şirketin yönetim kurulu başkanı olarak birçok krize tanık olduğunuzu düşünüyorum. Bu kapsamda kriz yönetimi konusunda şirketinizin deneyimleri nelerdir ve unutamadığınız bir kriz anı var mı?

Yıllardır bu işin içerisindeyiz. Bu süreçte şu ana kadar 5 veya 6 tane kriz atlattık. 1988 ve 1989 yılları arasında bir anda her şey dolarla satılmaya başladı. Bu yüzden bizim aldığımızla sattığımız arasında uçurumlar oluştu. O dönem bir karar aldık ve satışlarımızı dolara çevirdik. En son Covid-19 olduğunda ise şirkette bir toplantı yaptık. Burada bir kartela hazırladık. Böylece krizi fırsata çevirdik. Uzak Doğu pazarına ürün satarak ayakta kaldık.

“Gönül almak kadar dünyada daha güzel bir şey yok”

10-) Dönüm noktam budur değiniz bir olay var mı?

Sanayici olarak karşımıza her gün bir şey çıkıyor. Bu sebeple biz de sürekli kendimizi bu sürece adapte etmeye çalışıyoruz. Aslında her günüm dönüm noktam diyebilirim.

11-) Yurt içi ve yurt dışı pazarlarında tüketicilerin tercihlerindeki değişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her yıl değişiyor aslında. 5 ya da 6 yıl öncesine kadar daha kalın ürünler üretiyorduk ama şu anda insanlar kışın bile en incesini giymek istiyor. İnce olsun ama sıcak tutsun gibi şartlar koşuyorlar. Amerika’da vintage modayken Avrupa’da doğal ürünler var. Bunları hazırlarken Ar-Ge’de koleksiyonlar hazırlıyoruz ve ülkelere sunup satmış oluyoruz. Dünyanın her yerine aynı standartlarda ürünler pazarlıyoruz.

12-) Çetinkaya Deri’nin sektörde oluşmuş bir marka değeri var. Peki bu marka değerini korumak için hangi stratejileri uyguluyorsunuz?

Marka değerini korumak bir firmanın kredisidir. Her yıl firmanızın üstüne koyarak ilerlemeniz çok önemlidir. Biz de firmamızda bu şekilde çalışıyoruz. Fuarlara katılarak, müşterilerimizi birebir ziyaret ederek kendimizi her zaman göz önünde tutuyoruz.

Marka - Değerini - Korumak - Bir - Firmanın - Kredisidir - Kalegundem com

13-) Yönetim tarzınızı nasıl tanımlarsınız?

En zor şey yönetici olmak. Şu an firmamızda çok zorluklar yaşıyoruz. Her gün toplantılarımız oluyor. İşin akışını sağlayabilmek şart. Bu sebeple yöneticilik tamamen işin içinde olmak ve her şeyi takip etmek anlamını taşıyor. Bir laf vardır, elinin değdiği iş senindir değmediği başkasının… Gerçekten öyle. Yönetici de olsam tüm işlerimizi en sonunda yine ben kontrol ediyorum.

14-) Genç girişimciler veya iş dünyasına yeni adım atanlar için önerileriniz nelerdir?

Gençlerimize Allah yardım etsin. Yeni nesil için artık her şey daha zor. Gençlerimize sevdikleri iş neyse bunu en güzel şekilde okumalarını tavsiye ediyorum. Okurken öğrenmeleri lazım.

15-) Çalışanların yeteneklerini geliştirmek ve motivasyonlarını artırmak için hangi yaklaşımları benimsiyorsunuz?

Burada zorla kimseyi çalıştıramazsınız. Ben fabrikaya gittiğimde çalışan herkese kolay gelsin diyorum. Bu bile çalışanların motivasyonunu ve performansını etkiliyor. Dünyada gönül almak kadar güzel bir şey yok.

16-) Son olarak okuyucularımıza vermek istediğiniz bir mesajınız var mıdır?

Öncelikle teşekkür ederim. Hangi işi yaparsak yapalım önce severek yapalım. Çünkü sevmeden iş yaparsanız güzel sonuç alma şansınız yok. Bugün çevremizde hem bizimle aynı branşta çalışan hem de farklı işler yürüten herkesin işi rast gitsin. Allah herkese sağlık sıhhat versin.

Röportaj: Merve Algül/Esmanur Kadak

Tashih: Şeyma Göze

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Başkan Keskin, “Deprem Bölgesindeki Esnafın Tüm Vergi ve Primleri 2 Yıl Silinmeli”

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.