Malatya İzollu Tepebaşı Kesrik Köyü Dernek Başkanı Burhan Aydemir ile deprem sonrası bölgede gördüklerine ilişkin bir görüşme gerçekleştirdik. Duygu yoğunluğunun hâkim olduğu bir atmosferde yapmış olduğumuz söyleşi için Burhan Aydemir’e teşekkür ederiz.
Aydemir’e yönelttiğimiz sorular ve yanıtlar şu şekilde:
Burhan Bey depremi duyduğunuz andan itibaren ne tür çalışmalar yaptınız?
Deprem olduğunda öğrendiğimizde dernek ve yönetim olarak toplandık. Hemen Malatya’yı, Kaleyi arayarak ne yapabiliriz öğrenmeye çalıştık. Malatya’ya yardım gittiğini öğrendik. Deprem zedelerin Kaleye yerleştiğini öğrendik. 20 bin insanımız bizden acil olarak; erzak, battaniye ve ısıtıcı istediler. Bizde burada Gökdere, Çanakçı, Tepebaşı, Bekirhan Bütan dernek başkanları olarak bir araya geldik. Yardımları Gökdere ve bizim dernekte topladık ama TIR bulamadık. 75 bin TL nakliye parası istenildi. Sağ olsun Atlas Grubun sahibi Salkımlı iş adamı Ersin Demir bize TIR tahsis etti ve bize yardımcı oldu. TIR’ı yükledik. Güngören Belediyesi de otobüs tahsis etti ve otobüsü de doldurduk. Malatya ve Kaleye gittik. Malatya ya girişimizde en kazları gördüğümüzde psikolojik olarak insan bambaşka oluyor.
“Malatya sevinci yerine enkaz alıyor.”
Deprem haberini aldıktan sonra çalışmalar yaptığınızı ve deprem bölgesinde gittiğinizi biliyoruz. Bölgeye ilk gittiğinizde ne hissettiniz, neler gördünüz, neler yaşadınız?
Malatya gittiğimizde enkazla karşılaştık içeri giremedik. İçeri girmek istedik ama askerler can güvenliği için bırakmadı çünkü yıkılabilecek binalar vardı. Asker milletin canını ve malını korumak için her tarafı çevirmişti. Malatya’yı o durumda görünce eyvah dedim Malatya gitmiş tarihten silinmiş dedim. İçeri giremeden Cadde üzerindeki binalardan Malatya’dan kaçan kaçana. İnsanlar özel arabasıyla hep Malatya’dan çıkış yapılıyordu. Biz bunları gördük ve çok üzüldük. Biz Malatya’nın içine gelmeye başladığımızda Beylerbeyi Deresi’nden geçerken binaların çöktüğünü gördük. Askerler, AFAD yetkilileri binaların başında insanları kurtarmayı çalıştığını görünce insan neye uğradığını şaşırıyor. Malatya sevinci yerine enkaz alıyor. Televizyon, videolarda göründüğünden çok daha kötü bir durum var orada. Elazığ yolundan başka sağlam bir yol görmedik. Yıkılan Binalar yolları kapatmıştı. Yollar kapalı olunca yardımlar Malatya’ya gidemedi.
Burhan Bey Malatya’ya giremediğinizi söylediniz, yardımları nereye götürdünüz peki?
Kaleye gittik, orada deprem yok ama durum içler acısıydı. Millet oradaki düğün salonuna, belediyenin dükkanlarına toplanmıştı. TOKİ evlerinin her birine 3 aile yerleştirilmişti. Isıtıcı, battaniye ve erzak yoktu ve ilk yardımları biz götürmüştük ve Kaymakam Bey’e ve Belediye Başkanı Murat Bey’e teslim ettik, yardımlar kayıt altına alındı ve dağıtacaklarını söylediler ve dağıttılar da.
Bölgedeki insanlar la konuştuk çok korkmuşlardı. 5 üzerinde artçı depremler oluyordu ve oradayken de gece, gündüz ve sabah vakitlerinde 3 tane deprem oldu. Biz ne yapabiliriz dedik bu olay 1 haftalık, 1 aylık değil uzun bir süreç yardımlar devam edecek. Maddi ve erzak olarak ihtiyaçlar oraya lazım. Dernek başkanları ve kendi yönetimimizle konuştuk. Yardım için Güngören Belediyesiyle ortaklaşa neler yapabiliriz diye görüşme yaptık. Toplanan yardımları belediyeye bırakıyoruz ve AFAD ile koordineli bir şekilde yardımları deprem bölgesine gönderiyor. Tek tek köyleri dolaşarak yardım ulaştırdık. Tabii ki Hatay, Maraş, Antep, Antakya bölgeleri hepsi bizim insanımız bizim yörenin insanı. Üzülüyoruz ama yapacak bir şey yok. Elimizden gelen yardım ve dua.
Burhan Bey memleketinize sık sık giden birisisiniz. Buna istinaden Malatya’nın şu anki durumu hakkında bir değerlendirme yapacak olsanız bize neler söylersiniz?
Malatya medyadaki gördüğünüz gibi değil. Oraya gidip gördüğümüzde bakıp araştırdık 150 yıllık bir cami yıkılmış ve restorasyonu yeni bitmişti. Biz dedik ki Malatya bitmiş ama Malatya’nın her yerine giremedik bırakılmadı belli yerlere gidebildik. Çarşı olduğu gibi yıkıldı. Yıkılmayan binalar da ağır hasarlı. Az hasarlı binalara ise insanlar korkudan giremiyor. Nasıl olacak bilmiyoruz. Rabbim yardım etsin. Malatya, Elazığ merkezli bir deprem yaşamıştı. O deprem ile bu deprem arasın da çok büyük fark var. O deprem Kale’yi de vurmuştu, Kale’deki köy evleri de yıkılmıştı, ağır hasar görmüştü ama Malatya’nın bir kısmında ve Battalgazi’de de yıkılan yerler oldu ama bu kadar değildi. Her yer yerle bir olmuş. İnsanlar binaların altında kalmış, insanların feryat figanları duyuluyordu. Çocuklar, babalar, anneler en kazların altındaydı. Medyadan göründüğü gibi değil, çok farklı o durumu yaşamak lazım, gerçekten çok etkilendim, hastalandım 10 kendime gelemedim.
“Malatya olmadıktan sonra Kale olsa ne olur olmasa ne olur”
Merkeze Gittiğinizde depremzedelerle konuşma imkanı sağlayabildiniz mi?
Şöyle bir olaya şahit olduk. Enkazın başına gittim. 6 AFAD kurtarma ekibin enkazın üstündeydi. Bende dedim ki 6 kişiyle insan mı kurtarılır. Orada bir kız çocuğu geldi ve ayağıma sarıldı. Amca ne olursun yardım edin babamı kurtarın en kazın altında, insan o arada kendini duygusal hissediyor. zaten enkazın içine 1 kişi girebiliyor, diğerleri üst tarafta. Fazla kişinin oraya gitmesi yararına değil zararın. Bir kişi çalışabiliyor. Öyle bir durum yaşadık. durum gerçekten içler acısı. Eskiden Malatya’ya ayda bir kez gidiyordum, inanın ki şimdi gitmek istemiyorum. Yani Malatya diye bir yer yok. Kale var ama Malatya olmadıktan sonra Kale olsa ne olur olmasa ne olur.
İstanbul’a gele birçok depremzede vatandaşımız bulunmakta. Sizler bu inanlara nasıl destek oluyorsunuz?
Güngören Belediyesiyle hareket ediyoruz. Belediye 2 bin insanın Güngören’e geldiğini söylüyor. 1500 yakını Malatyalı olduğunu söylendi. Bizler elimizden ne gelirse yapacağız ayrıca Güngören Belediyesiyle birlikte afetzedeleri bazı yerlere yerleştirdik. Çok şükür açıkta kalan kalmadı. Hatta Sultangazi’de aynı şekil bize ulaştılar 2 depremzede için yardım istediler, onlarında Maraşlı olduğunu belirtiler. Biz burada il ayrımı yapmıyoruz, elimizden gelen her yardımı yapıyoruz. Belediye bizden ne istiyorsa her türlü yardımı yapıyoruz. Güngören’e gelen herkesi belediyenin yardımıyla insanları bir yere yerleştirdik. hiç kimse açıkta kalmadı.
“130 daireyi bedelsiz deprem zedelere verdik.”
Kale’de şu an çok büyük bir nüfus artışı söz konusu, ilçedeki yetkililer ile görüşmeleriniz ve destekleriniz devam edecek mi?
Biz Kale kaymakamı ve beledisiyle konuyu konuştuk. Yaza kadar Kale’de 30 bin kişi olur. Bu insanların Malatya’ya gitmesi için araçlar var. Zaten ek seferler olacak. Eskiden yarın saatte bir otobüs vardı, şimdi 10 dakika bir olur diye düşünüyorum. Çünkü Malatya’da çalışan birçok inan Kale’de yaşıyor ve işe merkeze gidiyor.
Kale’de yaşanan deprem sonrası babamın evi zarar gördü bize TOKİ’den ev verilmişti. Kaymakam ve belediye başkanı ile birlikte orayı doldurduk. Çoğu insan İstanbul’da yaşadığı için ve daireler yeni teslim edildiği içinde daireler boş. 130 daireyi bedelsiz deprem zedelere verdik. Belki deprem öncesinde kiraya verilen dairelerden kira alınıyordur. Deprem olduğu için sitedeki evlerin sahiplerine mesaj attık kira alınmasın diye. Herkes olumlu baktı ve kira almadılar. Biz bu sene TOKİ’deki evimize gitmeyeceğiz köy evinde kalacağız. Bu süreçte kira alınmayacak. Yarın bizimde başımıza gelebilir.
Şimdi ramazan geliyor. Bu insanın işi, aşı yok. Yardım etmek zorundayız. Kale’nin insanı gerçekten duygusal. Kendi köy evlerine 3 aileyi alan insanları biliyorum. Biz desteğe ihtiyacı olan insanların ismini yazdırdık ve gerekli yardımlar yapıldı. Tepebaşı’ndaki köyde kışın ancak 20 hane kalıyordu, şimdi köye bakın 100 aileden fazla olmuş. Köye cami yaptırmıştık kim gelecek diye söylüyorlardı insanlar, şimdi cami dolu bilgisi geliyor. Bu olay takdiri ilahi. Caminin yapıldığı da iyi olmuş ve camide de kalan köylüler var. İnsanlar evlerden korktuğu için ve caminin sağlam olduğunu bildikleri için camide kalıyorlar.
Allah bir daha devletimize milletimize böyle bir şey vermesin. Böyle afetlerle bizi imtihan etmesin. İnşallah Malatya’mız tez zamandan düzelir ve eski haline kavuşur.
Söyleşi: Esmanur Kadak/ Emre Pala
04:17
News
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
