34,7999$% 0.27
36,8294€% -0.07
44,4413£% -0.01
2.942,59%0,29
4.889,00%0,43
3491577฿%4.04212
Bekirhan Bütan Dernek Başkanı Cemil Fırat ile bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajımız esnasında Bekirhan köyü hakkında bilgi almanın yanı sıra Bekirhan Bütan Derneği’nin ne tür faaliyetler yaptığını sorma imkanı yakaladık.
Cemil Bey sizi tanıya bilir miyiz?
1955 yılında Malatya’nın Kale İlçesi Bekirhan Bütan Köyü’nde dünyaya geldim. Biz 5 kız 3 erkek olmak üzere 8 kardeşiz. Köyde aşağı yukarı herkes babamı bilir. Rahmetli babam Hacı Abuzer lakabıyla tanınırdı. Babasının ismi Abuzer olduğu için böyle bir lakap takılmıştı kendisine. Babam medrese eğitimi almış, özellikle divan edebiyatına meraklı birsiydi. İzollu’da bir ilkti diyebilirim, çok güzel şiirleri vardı. Niyazi Mısrî ve Kuddusi Baba ve diğer divan edebiyatı şairlerine karşı bir ilgisi vardı. Biz de çocukken onun sohbetlerine katılırdık bu nedenle kendisinden çok feyz aldık. Kendi aralarında yaşlılar toplanarak kasideler ve ilahiler söylerlerdi, tefler çalınırdı. Bu yaşananların hâlâ üzerimizde bir etkisi olduğunu söyleyebilirim.
İlkokulu Bütan Köyü’nde okudum. 1969 senesinde, 14 yaşında İstanbul’a geldim. İstanbul’da ayakkabı işine başladım. Daha sonra 1972’de, 17 yaşındayken bir evlilik yaptım. Üç tane çocuğum var. Büyük kızım 1974’ün 1’inci ayında doğdu, ilk oğlum 1975’in 5’inci ayında doğdu, küçük oğlum Muhammed 1982 yılında doğdu. Şu an İstanbul, Sultangazi’de ikamet etmekteyim. Daha önce Güngören’de oturuyordum ama iki buçuk yıldır Sultangazi’de yaşıyorum.
12 Eylül 1980’de deri ticaretine başladım. Yakın tarihe kadar ayakkabı derisiyle iştirak ettim, yaşımdan dolayı şu an büyük oğlum devam ediyor.
Bekirhan Bütan Köyünü bir de sizden dinlemek isteriz? Bize köyünüzü anlatır mısınız?
Bekirhan Bütan Köyü, anayola yaklaşık 2 kilometre mesafede, dağın yamacında kurulmuş ama köyün aşağısı tamamen ovalık olan bir belde. İnsanların birbirleriyle bir sıkıntısı yok, kavgaların tartışmaların az olduğu, insanların birbirleriyle kaynaştığı, dayanışmanın çok fazla olduğu güzel bir köydür.
Cemil Bey, Bekirhan Bütan Derneği ne zaman kuruldu? Ne zaman faaliyet göstermeye başladı? Derneğinizin kurulmasına önayak olan isimler kimlerdi?
Derneğimiz 12.04.2014 tarihinde kuruldu. Biz 15-20 arkadaş olarak kendi aramızda istişare yaparak ilk teşebbüste bulunduk. Fakat kurucu üyelerimiz; Kurucu başkanımız Celal Ertuğrul, Şerif Karataş, Cemil Fırat, Nihat Karataş, Eyüp Ertuğrul, Refik Fırat ve Fuat Fırat isimleriyle başladık. Kurucu başkanımız bir seneye yakın dernek yönetiminde kaldı daha sonra bana devretti. O günden bugüne kadar dernek yönetimini ben yürütüyorum. Yaklaşık 300’e yakın bir üye sayımız var ama biz üye sayını arttırabiliriz. 480-500 civarında iki köyde ve İstanbul’da ikamet eden çok sayıda hemşehrimiz var.
Bekirhan Bütan Derneğini kurma amacınız neydi? Bize derneğinizin kurulma hikâyesinden bahseder misiniz?
Derneğimizi kurma amacımız unutulmaya yüz tutmuş gelenek ve göreneklerimizi yaşatmak, insanlarımızı bir araya getirmektir. Öyle bir duruma gelmiştik ki insanlarımız arasında yakın akrabalar dahi birbirlerini tanımaz olmuştu. Kahvaltı programlarında bir araya getirdiğimiz insanlar birbirlerini görecek ve kim kimin oğludur, kim nasıldır diye. Amacımız özellikle gençlerimizin ve üyelerimizin kaynaşmasını sağlamaktır. Taziyelerimizde, düğün gibi güzel günlerimizde bir araya getirmek, insanları tanıştırmak ve kendi geleneğimizi unutturmamaktır.
Bekirhan Derneği olarak yaptığınız faaliyetler ve hizmetlerden bahsedebilir misiniz?
Dört yıllık süreçte ciddi anlamda bir şey yaptığımızı söylesem abartmış olurum. Çünkü temel amacımız bahsettiğim gibi bir yer satın almaktı, onu alamadık. Bunun dışında kahvaltı programlarında zaman zaman bir araya gelerek istişare ediyoruz.
Öncelikle İzollu dernekleriyle ortaklaşa bir futbol turnuvası düzenledik. Turnuvamız oldukça güzel ve bir kardeşlik havası içerisinde geçti. Orada gençlerimiz birbirleriyle kaynaşma imkanı yakaladı ve çok iyi oldu. Gençlerimizden karşı olumsuz bir şey de görmedik.
Bir dernek başkanı olarak sorumluluklarınızdan ve dernek yönetiminizden bahsedebilir misiniz?
İlk yola çıktığımızda birinci sorumluluğumuz dernek yeri satın almaktı. Fakat topladığımız meblağ buna yetmedi. Yer satın alamadığımız için bunun üzüntüsü içerisindeyim. İnşallah satın almak için bir girişimde bulunacağız.
Şöyle başka bir sorumluluğumuz da var, bizim üyeler arasında herhangi birisinin sıkıntısı ya da problemi olduğunda hemen anında müdahale edip o olayı orada çözüme kavuşturmak ya da birisinin taziyesi olduğunda hemen oraya koşup o adamların acısını paylaşmak çok öneli. Çünkü eğer cenaze buradaysa defin işlemleri ile ilgilenmek, eğer Malatya’ya gidecekse onlara araç temin etmek sorumluluklarımız arasındadır. Yani kardeşliğimizi, dostluğumuzu, birlik beraberliğimizi mümkün olduğu kadar bir arada tutmak bizim sorumluluğumuzdur.
Dernek yönetiminin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Dernek yönetiminin avantajları farklı insanlarla bir araya gelmeniz diyebilirim. Mesela Malatya’dasınız STK, MİAD veya diğer derneklerle bir araya geliyorsunuz. MADEF olsun bizleri davet ediyorlar, bizlerde onların faaliyetlerini izleme imkanı yakalıyoruz. Yani insanları sizi görüyor siz insanları görüyorsunuz, insanları tanıyorsunuz, bürokratlar geliyor onlarla istişare ediyorsunuz. Anlayacağınız Malatya ile ilgili tüm faaliyetlerde yer alıyorsunuz, bu bir avantajdır.
Dezavantajı ise zamanınızı harcamanız diyebilirim. Çünkü ailem bana evle bir ilgim kalmadığını sıklıkla söylerler. Nerede Malatya’ya ile alakalı bir iş, festival ya da faaliyet varsa emin olun herkesten önce ben oradayımdır.
Sizce bir dernek başkanı ne tür çalışmalar yapmalıdır?
Öncelikle bir dernek başkanı birleştirici olmalı. İnsanları bir araya getirirken bir diğerini ötekileştirmemesi gerekli. Biz özellikle bu duruma özen gösteriyoruz. Ufak tefek problemler yaşansa dahi problem büyümeden onu çözmeye çalışıyoruz.
Derneğinizin şu anki çalışma sistemini nasıl oluşturdunuz?
Mevcut yönetim kurulumuzda 13 asil 13 yedek üyemiz bulunmakta. Dernek başkanı, başkan yardımcısı, saymanı, sekreteri. Bunlarla sürekli istişare halindeyiz ara ara bir araya gelerek istişare yapmaya çalışıyoruz. İş yapılacaksa ya da bir faaliyet gösterilecekse konuşarak bu işi yapmaya gayret ediyoruz.
Bekirhan Bütan Derneği üyeleri ile nasıl iletişime geçiyorsunuz?
Dernek üyelerimize haberlerimizi kurduğumuz WhatsApp grubumuz aracılığıyla ulaştırıyoruz.
Köyünüzle alakalı ne tür faaliyetlerde bulunuyorsunuz?
İzollu’da bir ilk olacak bir girişimde bulunduk. Bizim köyümüzde iki tane okulumuz vardı. Gerekli izinleri ve okulların kullanım hakkını alarak taziye evi yaptık. Kullanılmayan bir ilk okulun kullanım hakkını aldık. Bu nedenle ilk olarak İzollu’da kurulan taziye evi Bekirhan’da kurulmuştur. İki tane okuldu, bir tanesi kadınlar için bir tanesi de erkeler için taziye evi olarak kullanılıyor. Taziye evi hemen caminin dibindedir.
Diğer köy dernekleri ile iletişiminiz nasıl? Ortak yürüttüğünüz faaliyetleriniz var mıdır?
Kale olan bütün köy dernekleri ile iletişim halindeyiz ve görüşüyoruz. Onların bir sıkıntısı ya da taziyesi olsa mutlaka orada bulunuruz. Allah nasip ederse “Kale Dernekler Federasyonu”nu kurma aşamasındayız, inşallah kurabiliriz.
Kale Gündem Gazetesi’ni daha önce duymuş muydunuz? Gazetemiz hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kale Gündem Gazetesi’ni daha önce duymuştum fakat elime bana ulaşmadı. Kale Gündem Gazetesi’ne ve takipçilerine sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Malatya Kale’den Çanakçı Köyü