34,7630$% 0.06
36,5765€% 0.07
44,1683£% 0.27
2.962,15%0,40
4.909,00%0,34
3350511฿%0.33868
Büyük Türk filozofu Al Farabi’nin adını taşıyan, Kazak Milli Üniversitesinin daveti üzerine Türk Dünyası Belgesel Film Festivali yürütme kurulu olarak festivalin Kazakistan ayağında Almatı şehrinde bulunduğumuz günlerde, tematik olarak sahip olduğu koleksiyonlarla dünyadaki önemli müzelerden biri olan Halk Müziği Enstrüman Müzesini görmeyi uzun zamandır planlıyordum. Bu vesileyle, Al Farabi Üniversitesi Rektör Yardımcısı sevgili dostum Mehmet Aslan Bey’i ve ayrıca aynı üniversitenin öğretim üyelerinden dostum Dauren Bey’i Türk Dünyası Ortak Müzik kültür mirasının korunduğu bu müzeyi bir an önce gezmek konusunda sıkıştırıyorum.
Festivalin ilk gün yoğunluğunun ardından ertesi gün kahvaltıdan sonra birlikte sabah Panfilov Parkı’nda bulunan görkemli ahşap yapının önünde buluyorum kendimi… 1907 tarihli Panfilov Parkı içinde yer alan büyüleyici binayı ünlü mimar Zenkov’un tasarladığını anlatıyor bize gururla dostum Dauren Bey… 19. yüzyıldan bu yana askeri toplantılarda kullanılan bu ahşap bina 1980 yılından beri Kazakistan’ın en ilgi çeken müzelerinden biri olmuştur. Ulu bozkırdan doğan sesleri oluşturan müzik aletleri müzesi Kazakistan’ın ve Türk Dünyasının ortak müzik mirasına, müzik kültür tarihine aralanan gizemli bir kapıdan başka bir şey değildir.
Ulu bozkırda göçebe Türk boylarının kendi avazı ve fiziki temposuyla oluşturduğu ses renkleri, doğanın saf berrak sesleri, müzik aletleriyle beslenip bozkıra yayılan nefesler ve aletler Türk Dünyası ortak Müzik Mirasını oluşturuyor. Bugün bu büyük kültür mirası orta Asya’dan Anadolu’ya oradan da balkanlara kadar uzanan büyük bir kültür atlasında varlığını sürdürmektedir.
Birkaç merdivenle girdiğimiz Halk Müzik Aletleri Müzesi inanılmaz bir koleksiyona sahip ilk bizi karşılayan kocaman bir davul; insanların etrafında dolaşarak ilgiyle izlediği Türk kültüründe savaşlar, sevinçler törenlerin vaz geçilmez enstrümanı davul… Kazakistan’ın bütün bölgelerinden ve Rusya’nın çeşitli bölgelerinden elde edilmiş müzikal envantere ilaveten diğer dünya ülkelerinden toplam 60 kategoride1000’den fazla müzik ve müzik mirası eserlerine hayran kalmamak mümkün değil. Atölye çalışmalarının yapıldığı bölümler, geleneksel ve modern yöntemlerin bir arada yorumlandığı alanlar sizi adeta binlerce yıllık Türk Tarihine bozkırın steplerin göçebe yaşama sürükleyen seslerle dolu…
Müze koleksiyonlarının ilk oluşum süreci 1960’lı yıllarda dönemin Komünist Partisi Genel Sekreteri Devlet Bay Konayef’in isteği üzerine ünlü müzisyen Devlet Serpiyayev tarafından oluşturulmaya başlanmış, 1981’de oluşturulan koleksiyonlar ziyaretçiyle buluşturulmuş lakin müzenin müzik envanteri sürekli olarak büyümeye devam etmiştir.
Kazakistan’ın eski başkenti Almatı’da bulunan bu müzik enstrümanları müzesinde Kazak Türkleri müzik kültürünün en nadide müzik aletlerini görmek mümkün. Binden fazla ortak müzik kültürümüze ait enstrümanın bulunması Türk dünyası adına eşsiz bir hazinedir. Müzede özellikle yaygın bilinen dombra ve kopuzun tarihten günümüze pek çok formunu görebildiğimiz gibi Türk dünyasının çeşitli bölgelerinde kullanılan sibizgi, şanjetkin, surna, sazgen gibi yerel müzik aletlerini de görmeniz mümkündür…
Otantik enstrümanların seslerini de dinleyip kendiniz de enstrümanları deneyimleme şansına sahipsiniz. Bu anlamda müze gelen ziyaretçiye müzikal bir deneyim de yaşatıyor buda ziyaretçileri özellikte kazak gençlerini çok eğlendiriyor, bunu onların gözlerindeki heyecandan geçmiş kültüre olan yakın ilgisinden fark ediyoruz… Müzeyi gezerken sağlı ve sollu olarak bir gezi rotası oluşturulmuş; sağ kanat, birkaç yüzyıl öncesine dayanan yerel geleneksel müzik enstrümanlarının sergilendiği koleksiyonlardan oluşurken sol tarafta ise bölgesel ve uluslararası geleneksel müzik envanteri sergilenmektedir. Bu gezimizde müzik mirasımızın oluşumunda Etno müzik ve enstrümanların çapraz döllenmesi hakkında çok şey öğreniyoruz. Tamamen duymaya dayalı kulak temelli algıyla şekillenen müzik biçimi her enstrümanın farklı standartlara sahip olmasını sağlamış…
Kam davulları şamanların ayinlerde ve tedavide kullandıkları müzik aletleri zihninizde bozkırın göçebe yaşamındaki müzikal törenleri canlandırıyor…
Müzecilik bağlamında koleksiyonların sergilenme biçimi, aydınlatmalar ziyaretçinin bütün yönlerden eseri en ince detaylarına kadar incelemesine imkân sağlıyor, obje algılamasını sağlıyor, mekân ve sergileme özel bir küratöryel çalışma ile yorumlanmıştır. Eserlerin etiketlenmesi İngilizce ve yerel dillerde açıklamaların konulmuş olması çok güzel. Müze personeli çok ilgili yardım sever, mekanın ve eserlerin tam olarak tanıtılması konusunda performansları gayet yerinde eser ve geleneksel müzik konusunda uzman ve güler yüzlüler.
Ortak Türk Kültürü Müzik mirasımız ve tarihimiz açısından bu hafıza mekân müzik tarihimize yolculuk yapmak ve tarihe tanıklık etmek bakımından yenilikçi, etkileşimli şaheser bir müzedir. Avrupada1800’lü yıllara dayanan İsveç Stokholm müzik Müzesi, Belçika Bürüksel Müzik Enstrümanları Müzesi, Berlin Müzik Enstrümanları Müzesi gibi müze oluşumları varken, “Henüz Anadolu’nun binlerce yıllık müzik mirasına dair çeşitli çalışmalar yapılmış olmasına rağmen bu anlamda tematik olarak bir müzik müzesi oluşturulamadı?” sorusu uzun ve eski bir tartışmanın konusudur ayrıca ele alınmalıdır kanaatindeyim.
Müzenin kuruluş amacı ortak müzik mirasını gelecek kuşaklara tanıtmak onları geleneğin müziği ile bütünleştirmek araştırmalara yönlendirmek bir anlamda müzeyi bir bilgi merkezine dönüştürmek, milli kimlik oluşumunun müzikal referansı haline getirmeyi başarmıştır. Müzenin misyonunu yerine getirişini Kazak gençlerin müzeye olan ilgisiyle bugün burada gözlemlemek mümkündür. Burada Türk dünyasının Aksakalı Kazakistan Kurucu Devlet Başkanı Sayın Nursultan Nazarbayev’in “Nurlu Yol, Bozkırın Manevi Dirilişi ”adlı stratejik dönüşüm çalışmalarının etkisi son derce büyük olmuştur. Bunu belirtmeden geçemeyiz. Türk dünyası adına bu büyük öze dönüş çalışmaları için kendilerine minnet ve şükran borçluyuz.
Toplumsal tarih müzelerinin incelenmesi ve verdiği mesajların anlaşılması, sosyal bilimler açısından son derece önemlidir; çünkü müzelerin birçok durumda, mevcut egemen ideolojiyi yansıtan mekanlar olduğu varsayılır. Müzelerin modernite, ulus-devlet ve tarih ile olan ilişkisi dikkate alındığında, müzelerin modern ve milliyetçi ulus-devlet içindeki düzenin ve hatta siyasi sınırların belirlenmesi ve güçlendirilmesinde oynadığı rol yadsınamaz. (Macdonald 1996)
Almatı ortak kültürel mirasımıza dair çok önemli müzelere sahip yarın nasipse yine Türk Dünyası Kültür Mirasının önemli bellek mekanlarından birisi olan “Kazakistan Devlet Merkez Müzesini gezeceğiz… Kazakistan’a Almatı şehrine gelirseniz bu müzeleri kesinlikle ziyaret ediniz. Geçmişimiz ile yüzleşmek için geç bile kaldık. Almatı gezilerimizde bana hem refakat hem de rehberlik eden Al Farabi Üniversitesi ailesine öğretim üyeleri dostlarım Mehmet Bey ve Dauren Beye çok teşekkürler ediyorum…
Kaynakça:
Kazakistan’da Tarihi Canlandıran ve Milli Kimliği İnşa Eden Müzeler1
Yard.Doç.Dr. Ayşegül AYDINGÜN∗ MACDONALD, Sharon (1996), “Introduction”, Macdonald ve Fyfe (der), Theorising Museums, Oxford: Blackwell. 1-18.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Seçime doğru
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.