Bu kavramı duyunca birçok insanı hafakanlar basıyor. Oysa devlet nerede? sorusunu soran bireylerin, aslında devletten olan taleplerini dillendirmeleri kadar doğal bir şey olamaz. Doğal afetlerde can pazarının yaşandığı anlarda yardım istenecek ilk merci tabi ki de devlettir.
Gelin hep birlikte bu sorunun cevabını detaylı bir şekilde analiz edelim. Biraz can sıkıcı sorular olsa da birkaç soruyu da biz ilave edelim. Madem hükümet etme yetkisi biz vatandaşlardan icazet almakla meşru kılınıyor, o halde vatandaşlık haklarımızı saklı tutarak soru sorma hakkımızı kullanalım. Sadece mevcut politikacılar için değil, gelecek politikacılar için de aynı şey söz konusudur.
Deprem!
Büyük bir felaket yaşadık. Binlerce insanımız hayatını kaybetti. Binlercesi göç etti. Yuvalar dağıldı. Kısacası maddi ve manevi kaybımız rakamlarla ifade edilemeyecek kadar büyüktür. Yine de sürecin sağlıklı yürümesi için politikacıların bu süreçte bir plan ve program dahilinde hareket etmesi gerekmektedir. Devlet nerede sorusunun tam da cevabını bulması gereken zamanlardan geçiyoruz. Aslında bu soruyu şu şekilde sormamız daha doğru olur diye düşünüyorum: zira devlet 100 yıldır yerinde. Hükümet nerede? Zira devlet ve hükümet kavramlarını ayırmamız gerekiyor. Hükümetler vatandaşlardan aldığı icazet ile belirli bir dönem için ülkeyi yönetme yetkisi alır. Bu süre içinde topluma vaat ettiklerini yerine getirmekle sorumludur. Soruları doğru sorarsak alacağımız cevaplar da daha sağlıklı olur. Şu sorulara cevap alma hakkımız vardır:
Türkiye`de deprem alanları belli olduğuna göre oradaki yapılaşmalar deprem yönetmenliğine uygun mudur?
İmar planları politikacıların rant elde etme aracı olarak mı yapılmaktadır yoksa depreme uygun bölgelerde mi imar izni verilmektedir?
Yedek akçe deprem gibi doğal afetlerin yaşandığı zamanlar için mi kullanılmaktadır yoksa oy kaygısı güdülerek farklı kalemlerde mi harcanmaktadır?
Yardım düzenleme kampanyalarına katılan milyonerler taahhüt ettikleri rakamları gerçekten yatırdılar mı yoksa sadece vergiden düşürmek için mi bu kampanyalarda boy gösterdiler?
Kamu bankaları yardım kampanyalarında milyarlarca lira para vaat etiler. Özellikle Merkez Bankasının 30 milyar lira vaadinin karşılığı karşılıksız para basarak mı karşılanmaktadır?
Yardım kampanyasında vaat edilen 115 milyar liranın ne kadarı depremzedeler için kullanılmaktadır?
Toplanan yardımlar sayıştay denetimine tabi midir yoksa politikacıların keyfine göre mi harcanmaktadır?
Yukarıdaki soruları çoğaltmak mümkündür. Ancak bu soruların dahi yanıtının verilmesi birçok problemi çözmeye yeter. İşte bu yüzden devlet nerede sorusunun yerine hükümet nerede sorusunun sorulmasını önerdim. Zira vatandaşlardan toplanan vergileri yine hükümetler harcıyor. O halde harcamalar vatandaşların menfaati gözetilerek yapılmalıdır. Politikacıların oy kaygısına göre harcanmalar yapılırsa biz daha çok bedel öderiz. Bu soruları sadece eleştiri maksadıyla sormadığımı bilinmesini isterim.
Bizim adımıza bütçe yapma ve kullanma hakkını belli bir süre hükümetlere veriyoruz. Yapılan harcamaları sormak da bizim vatandaşlık hakkımızdır. Önümüzde seçim var. Seçim beyannamelerini gördükten sonra eksik gördüğümüz konularda soru sormaya devam edeceğiz.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Kale Gündem gazetesinin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
15:40
News
Yazarlar
Yazarlar
Yazarlar
Yazarlar
Yazarlar
Yazarlar
