Ahmet Aytaç yazdı: “Yıkıcı enflasyon şartları”

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Çalışma Bakanı Vedat Bilgin emeklilerle ilgili yaptığı zam açıklamasında; “Emeklilere rahat nefes aldıracak, hiç olmazsa bu yıkıcı enflasyon şartlarını ortadan kaldıracak düzenlemeyi ayrıntılı şekilde zaten ben çalıştım. Depremin etkisi ve çalışmalarından dolayı ertelenmiş oldu.” şeklinde bir ifade kullandı. Evet, gerçekten de enflasyonun yıkıcı etkisini bütün toplum hissetmektedir. Bu köşede daha önce ekonomik buhran tabirini kullanmıştım. Sadece enflasyonun yıkıcı etkisini yaşamıyor aynı zamanda büyük bir ekonomik buhran yaşıyoruz. Hükümet yetkilileri de durumun farkında olacak ki en düşük emekli maaşını 7.500 liraya yükseltti. Peki çözüm mü? Elbette değil.

Asgari ücret ile çalışanları ve emeklileri enflasyondan korumak için maaş zammı yerine ekonomik tedbirlerin alınması daha kalıcı çözüm olur diye düşünüyorum. Zira maaşlara yapılan zamların bireylere geri dönüşü yine enflasyon artışı olacaktır. O halde ne yapılmalıdır? Aşağıda çözüm önerilerimi maddeler halinde yazacağım.

Alınacak tedbirler

-KKM uygulamasından bir an önce vazgeçilmelidir. Sadece zengini korumak amacıyla çıkarılan bu uygulamanın getirisinden daha çok zararı olmaktadır. Kur farkından dolayı bankada parası olan bireylere ödenen para milyarlarca lirayı bulmaktadır.

-Faiz-enflasyon döngüsünde yeni bir çözüm geliştirilmelidir. Sürekli olarak düşürülen faiz oranları, yüzde 8`lere kadar indirilmesine karşı enflasyon aynı hızda düşmedi. Bilakis tam tersine politika faizi indirildikçe enflasyon yükseldi. Piyasa faizleri de yüzde 40`lara kadar çıktı. Politika faizini düşürmek tek başına çözüm değildir. Yapısal reformlarla desteklenmelidir.

-Tasarruf kültürü gelişen bir toplum değiliz. Tüketim ekonomisi ile büyüyoruz. Katma değeri yüksek ürünler üretmeli, teknolojik imkanları kullanarak daha düşük maliyete ürünleri üretebilmeliyiz. Ucuza üretip, değersiz TL`yi fırsat bilerek ihracatı arttırmalıyız.

-Dış borcu yüksek ve kısa vadeli dış borç ödemeleri olan bir ülke, sadece turizm gelirlerine bağlı kalmaz. Döviz gelirlerini artıracak sanayi ürünlerini ihraç ederek döviz gelirlerini arttırmalıyız. Cari açığı kapatacak (TOGG gibi.) üretim kalemlerini devletin desteklemesi gerekmektedir.

-Aramalı ithal eden bir ülkeyiz. Kurun yüksek olması ihracat gelirlerini arttırsa da, maliyetleri arttırdığı için yeterince döviz girdisinin sağlanmasını zorlaştırabilir. Dolayısıyla kuru makul seviyede tutacak para ve maliye politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Yıkıcı enflasyon şartlarını ortadan kaldıracak düzenlemeler sadece emeklilerle sınırlı kalmamalıdır. Gelir dağılımını toplumun bütün kesimlerine yayacak şekilde düzenlemeler yapılmalıdır. Aksi halde en zengin kesim ile dar gelirliler arasındaki makas her gün açılacak, dar gelirlilerin ekonomiden aldığı pay gün geçtikçe düşmeye devam edecektir. Toplumsal huzursuzluk artınca da politikacılara olan güven sarsılacak ve bunun doğal sonucu da ekonomik kriz derinleşecektir. Günü kurtarmaya yönelik ekonomik paketler yapmak yerine, uzun vadeli programlar açıklamak ve yerine getirmek için gerekli yapısal reformları yapmak bizi yönetenlerin temel görevidir.